Ben kor ateşlerde boğulmuşum.
Toyluk çağım çoktan küle dönmüş.
Savurur beni menzile Azrail’in al atı;
Sisli yılların kokusu üstüme çökmüş.
Can zehre küsmüş bir kere, durur mu tende?
Göğsümde çile, şahdamarımda çekiç.
Gelimli gidimli dünya, düş gibi gider.
Ben neyim? “Kuytu köşelerdeki bir hiç.”
Kara yastayım, kim serdi göğe bu karanlığı?
Kavurur içimi, çığlık çığlığa bir fısıltı.
Zalim yürekli hançer, delip geçer gönlümü;
Son demlerinde, bekler kör noktadaki hayatı.
Sessizlik damarımda akan kan gibi derin;
Geniş ve uzun gecelerde uçmaya çıktı.
Toprak kızıl taçlar giyen binek atında,
Ölüm dolu geçen günlere son kez baktı.
Kayıt Tarihi : 11.2.2025 15:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Yılgınlık, bir ömrün sisli yıllarında kaybolan son bir umut ışığıdır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!