30 Ekim’de, saat 14.51’de
Sisam Adası’nın derin mavisinden
16 saniyelik bir öfke yükseldi.
6.9 büyüklüğünde,
denizin dibinden kopan çığlık
Ege’nin iki yakasına yayıldı.
Ama en büyük yara,
70 kilometre ötede, İzmir’de açıldı:
700’den fazla ev yıkıldı,
117 can sustu,
binlerce yaralı acıya tanık oldu.
Deniz bile sakin kalmadı,
öfkesini kıyılara vurdu,
tsunamiyle sahilleri bastı,
yıkımı derinleştirdi.
2020’nin karanlık yılına
bir acı daha yazıldı.
Aynı anda,
iki ülkenin gözünden yaş aktı.
Ve ilk kez,
acı, sınır tanımadı.
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 18:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
30 Ekim 2020’de saat 14.51’de, Sisam Adası açıklarında 6.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Sarsıntı yalnızca Yunanistan kıyılarını değil, Türkiye’nin batısını da vurdu. En büyük yıkım İzmir’de, özellikle Bayraklı ve Bornova’da yaşandı. 117 kişi hayatını kaybetti, binden fazla kişi yaralandı, yüzlerce bina oturulamaz hale geldi. Depremle birlikte deniz de kabardı; Seferihisar kıyılarına vuran tsunami, evleri, iş yerlerini, sahilleri yerle bir etti. İnsanlar, bir anda hem yerin hem denizin öfketini aynı anda yaşadı. Bu deprem, yalnızca yıkım değil, aynı zamanda iki milletin ortak acısı oldu. Yunanistan ve Türkiye, sınır ötesinden birbirine taziye ve yardım gönderdi. Sisam’ın gölgesinde, Ege’nin iki yakasında aynı sessizlik, aynı çığlık yankılandı.
TÜM YORUMLAR (1)