Bu sis bu gizem sanadır sürgün-ü yüreğim’in
Şimdi sırtımda terim dermansız ellerim okşamak ister yüzünü
Hiç olmadığım kadar sevdiğimi anladım seni
Hiç dokunamadığım kadar sahibin olabildim
Bugün Azrail’e rest çektim
Bugün İsyan ettim düzene;
Geç kalınmışlığıma, sana dokunamayışıma, sensiz kalışıma
Haykırdım bugün Bu dağdan adını
Ve imzamı atarken tepedeki kayaya içimden ve dışımdan söyledim seni ne çok sevdiğimi
Sisler aralandı, orman dirildi
Sanki seni sevdiğimde aralandığı gibi cennetin kapısı
Dirildiği gibi ruhumun, delirdiği gibi kalbimin
Sen en dokunulmamış Aşk
Sen en bilinmedik Sevgili
Sen hayalimin Kadını
Sen olmadan yok olur hiç var olamamış bu adamın Direnişi
Sen bilmezsin nerdedir yüreğimin eşi…
Ne zaman baksam altımdaki boşluğa
Ne yüksek dedim az önce.
Son on metrede tükendi gücüm
İnan ölmek gelmedi aklıma sen geldin sevgili…
Belki kızıyor şimdi Tanrı bana
İmanda adımdan önce geliyor sevdiğinin adı
Belki yolladı Azrail’i bugün ardımdan
Ama yetmedi gücü sevdamızın karşısında
Sisler alır beni koynuna
Şimdi bu orman bu ova bu gökyüzü bu güneş yoldaşım.
Şimdi onlar bilir, bu kaya bilir nasıl sevdiğimi seni
Ben tadını kokunu ruhunu alıyorum içime müsadenle…
Ben beni yeniden diriltişinin şerefine
Ömrümün mührünü, ömrümün her anını sana yad ediyorum sevgili.
Sen tükenir diye korkma
Sen varsın her köşesinde ruhumun, hücrelerimin..
Kayıt Tarihi : 12.1.2009 22:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!