İlk veda rüzgârlarının estiği Eylül akşamında
Sonbaharın döktüğü ilk yaprağın içine gömmüştüm umutlarımı.
Ve kül rengi bulutlar şahit olurken bedbaht kaderime,
Bir yağmur damlasının içine hapsetmiştim tüm sevinçlerimi; sonsuza dek...
Ateşten gömlekmiş meğer yaşamak,
Bir ben giymedik.
Ateşlerde yürümekmiş meğer yaşamak,
Yaşadıktan sonra öğrendim.
Kahır mı çekmek lazım, sabır mı?
Canı yakan kader midir yoksa tasa mı?
Çaresizlik, mazlumlar için bir yasa mı?
Gitmeli mi artık, yoksa kalmalı mı?
Dert, hep küçük bir çocuğun beşiğinde.
Bir ölüm var; bir de çocuk, ölümün eşiğinde.
Huzurlu bir keman sesinin eşliğinde,
Göçüp, gitmek istiyorum.
Kayıt Tarihi : 29.1.2017 20:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mertcan Gönen](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/01/29/sis-148.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!