şiir müzesi
at üstünde uykuya daldı, sardunyalı evdeki kam
elini göğe kaldırdı, zikiri yamyam, dansı tamtam
çağın ırzına geçti, ateşten önceki o hınzır adam
sarayı in yaptı, hanı taş duvar, otağı toprak dam
suyu öpen-ateşle arınan gönlü güvercinli gönül
bilgi gözün önünde, parmağın ucunda, mor gül
kimsesizler gömütlüğü, kitap yangını madımak
yaratıcı yalnızlıkta, şiir vardı; ilk kanayan dudak
o sevdanın ilk tutanağı ateş, adressiz kartvizitti
yetim-yanık ozan, sınır tanımayan bir aktivistti
o gönlü turnalı-tunalı kuşlar da dağınık
ve dinledikçe, söyledikçe, “off” çektiren
o içli türkülerimiz ki; öyle acı-öyle yanık
yanık ve yıkık eski höyük, şu insanoğlu
ne kadar huysuz, ne kadar arsız, sanık
ve yaşamı betimleyen, o iri hayat ağacı
o kutsal tanrıça inanna, ana kibele tanık
ve taşa can veren, çift başlı kartal yemisin
ey hüdavent, anadolu’nun şahmaran kızısın
türkülerle yanan, kırık aynanın sırı-sırrı ozan
hangi medeniyetin, hangi müzenin yıldızısın?
dursun özden
Kayıt Tarihi : 2.4.2022 22:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TAŞ DEVRİNİ YAŞAMAK...
TÜM YORUMLAR (1)