Ben sana değil
Sendeki bana aşığım;
Beni sevişine,
Beni öpüşüne,
Bana dokunurken titreyişine.
Beni ölesiye sevişine,
Sis ve gece
Sen kadar yoktular
Gecenin karanlığını örtmeye çalışan sis
Kalbimdeki is kadar toktular
Bir is ki sisli, bulanık
Dokunsan dağılır,
Dışarıda tipi ve ayaz
Benimse elimde kalem var;
Rengi siyah…
Üzerimde turkuaz mavi bir polar
İçimde çekilmiş bir sessizlik
Adı sen olmalı bu yalnızlığın
Tek keyfim seni sevmek
Şöyle ayak ayak üstüne atıp
Çayımı yudumlarken seni düşünmek
Öyle keyifli ki seni sevmek
On yüz bin milyon sen dolaşıyor sanki damarlarımda
Halay çekerek…
Yıllar geçiyor ömrümden; ben sensiz
Zaman akıyor durmadan; etraf sessiz
Belki bir ikisini uçuruyorum uçurtmalarımın ama
Uçuramadıklarımdan ümit çoktan kesilmiş.
‘Hayaller uçurtma gibidir,
Uyusam sabah olur mu?
Işığı sen olur mu?
Sen olmayan ışığın
Bana hayrı olur mu?
Vişne karıştırıp içtim geceye
Vişne gece…
Sen ve gece...
Bir gecem kırmızı, bir dudakların.
Ahh şu sen…
Ahh bu ben…
Ne kaygılanacak bir tasa var
Ne de üzülecek bir olay
Yol uzun, sokak bomboş
Yalnız ben ve ışıklar
Biçare ben ortasındayım İstanbul’un
Koşuyorum… Uçsuz bucaksız bir yerde… Yalın ayak…
Ayaklarıma dikenler batarak…
Güneş, ateş, yıldızlar, toprak, su, gökyüzü,
Geceyi aydınlatan ay!
Yankım sizedir, duyun beni…
Yastığıma sarıldım
Kokun kalmış
Bir sen değil ama
Beni sana götürür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!