Saatler günleri tamamlar derken
Geceler gündüze kavuştu erken
Umutlar tuttuğu dala konarken
Çatlayıp hiçbir dal düşen olmasın
Yetimin saçını tutup okşarken
Vakit sessizliğin seni
Keder yüklü kervanların mabedi
Ürkek bir gülüş gizli bir bakış
Bir büyük vatan parçası
İnletir dağı taşı iner semadan
Kaç milyonuncu melek
BÖLDÜK BÖLÜŞTÜK
GÜLDÜK. GÜLÜŞTÜK
TEN CANA NAZLANIR OL DU
BİR TENDE öLDÜK ÖLÜŞTÜK
Bir dua ordusu deldi arşu alayı
Uşşak makamında uyandım
Nur yüzün seher vakti
' Gam-zedeyim deva bulmam '
Rast makamında şarkılar söyler gözlerin
Kaldırır perdeleri
Hasretin arşı deler
Maziden esecek bir meltem yeter
Yıpranmış yüzümün çizgilerine
Bir sevgi soluğun üflemen yeter
Yıpranmış yüzümün çizgilerine
Geçmeye mecburuz Sırat üstünden
Gecenin simsiyah karanlığına dökülmüş katran karası
Yürüyen oturan koşan düşen çocuklar var
Ayakta dimdik durmak düş çukurunun en hain bilmecesi
Durur gökyüzünde öyle bir an bir zaman
Geçmişin tüm duvarlarına sindiği han
Sardunyalar kasımpatları menekşeler
Her gece sensizlik girer içeri
Çıkarır kınından paslı hançeri
Gözlerin görmesin kör olsun yaştan
Nisan dudakların olsun zemheri
Saplansın gönlüne aşk denen heves
Aşk ruhumun sermayesi can
Süzülür çiğ tanesi mihrimahından
Günahlar benim
Heves
Bir nefes
Ne de uzak diyarı gurbet
Zamanı gelince zamansız gidişlerin
Eğilir öpülesi özgürlük
Dilsiz isyanların gölgesi vurur
Okyanus avlusuna
İnleyen rüzgar
İnleten sen olunca fırtınaları
Bayramlar geldi şehrime yeniler giydim
Ruhumu eskittin bitti gençliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!