Mağrur gerdanından asılı yıldızlara,yarın
Aşk,
Muamma değil.
Mualla od,düzen denen sazın telidir
Güneş,
Har,çorak otlar altında toprak,kadın
Aşk için yaratmış Allah'ım beni
Neylesin bu gönlüm seviyor işte
Görüyor tüm alem ortada halim
Bu beden Ferhat'a benziyor işte
Sinemin yangını doğdum doğalı
Yüreğim sonbahar kaldırımları cezaevi taşından
Gök kubbeye yükselir ay Hilal'i kaşından
Aşk dedim sevdanı boynuma astım
Duy diye ismini yollara yazdım
Mecnun'um uğruna dağları aştım
Sar beni sımsıkı kalbimi dinle
Yağmurdu sevdalım gözyaşlarımız
Mermerden musalla taşım ol
Ruhuma canımı vereler görür
Nakşeyle aşkını gelde başım ol
Yar gönlüne od vereler görür
Haziranda ölmek yakışmadı Kazım'a
Ne de mavi gözlü Nazım'a
Haziranda ölmek güzel olsa gerek
Benzemek hem Kazım'a hem de Nazım'a
Yalan yok bendeki yorgun bir beden
Haber yok yıllardır en son gemiden
Şifalar sendedir her şey yeniden
İlkbahar incisi seni çok sevdim
Yüzünde toplanmış nurdan bulutlar
Para sende, şöhret sende, nam sende
Dalkavuklar etrafında gözün kör
Kul Yunus'un dergahına var sende
İnsanlık gör güzel dostum insan gör
Bir ekmeği paylaşırdık üç öğün
Takıldım martıların kanatlarına
Kaç diyar aştımda kapına geldim.
Giderken son akşam dudaklarıma
Vurduğun mühürü açmaya geldim.
Bir demet karanfil bir demet yağmur
Sabahları çay gibidir sevdiğim
Akşamları ay gibidir sevdiğim
Uzun siyah dalga dalga saçları
Keman kaşı yay gibidir sevdiğim
Hayde hayde isinadan cihaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!