Ben geldim geleli açmadı gökler
Ya ben bulutları anlamıyorum
Ya bulutlar benden bir şey bekler
Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum
Ben geldim geleli açmadı gökler
Denizin kentini yaktım
Vızıldayıp duran kafamın ortasında
Denizin kentini yaktım
Hurma şırıltılarıyla
Denizin kentini yaktım
Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz
Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz
Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı
Günlere geldim bunu bana öğretmediniz
Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı
Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim
I.
Kadın azaltır çocukları için
Kullanmasını yabancıları genç gördükçe
Adam konuşurken eli kaybolur kızlarla
Neden getirmeyi unutmasın
Ülkedeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlıklardan yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki Yar vardır
Yoktan da vardan da Öte bir var vardır
Hep suç bende değil
Beni yakıp yakan bir nazar vardır
İlkin sakin kiraz bahçeleridir andığım eski günlerden
Şehrin çocuklara mahsus kaydıraklardan olduğu
Fi tarihinde kutsal sözleri kale almadıkları için
Harap bırakılmışlar tabiatüstü güçlerle
Bir kere elime aldım mı çocukluğumu
Göz seni görmeli, ağız seni söylemeli
Hafıza seni anmak ödevinde mi
Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli
Sen Eskimoların ısınması sevgililer mahşeri
Aklım yeni bir akıldır çiçeklerden
(Leyla'nin doğumu için Mecnun'un sonradan söylediği)
I.
Çiğ düştü göklerden
Ve bir bahar günü doğdun sen
Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde
Bir kış güneşliğinde
Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir
Tabiatı aşan bir bildiriştir
Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır
Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır
Bir vakitler niçin
Böyle büyük tutulmuş ölçüleri
Çocuklar bile biliyor
Filistinin ekmek sepetleri
Anne ne koysun içine
Diriliş
(Sezai Karakoç Anısına)
Göklerden gelen karardı
Kader bu seni bizden aldı
Sürgünden ebedi alemi vuslata
Gidişin üzdü ustaların ustası
Güz yaprakları düştü dalından
Güller soldu senin yasından
Biz kalırken yalnızlık aleminde
Vedanla sürgün son bu ...
“Yaş 35 yolun yarısı eder.” diyen Cahit Sıtkı, bu sözünün üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra öldü. “Uzatma dünya sürgünümü benim.”
diyen Mona Roza şiirinin şairi 88 yaşındaki Sezai Karakoç'un dünya sürgününün sona ermiş olmasının derin hüznü içindeyim.. oysa ki sürgün âleminden leylasına k ...
İki Banyo Arası - Haiku
Az da yaşasa
Çok da yaşasa insan
Hikâye aynı
Doğunca ebe
Ölünce gassal yıkar
Hikâye biter
Zoru başarmak
İki banyo arası
Temiz yaşamak
İşte böyle örnek bir yaşam süren, gönül insanı, değerli üstadımızı kaybetmenin üzüntüsü ...