Bir yarim var kalpten girdi içeri
Bertarâf eyletti nefsî hançeri
O günden beri ben bir yeniçeri
Oldum,olamadım bir Yunûs gibi.
Îmân inanç tuttu bizi yürekten
Hayat tarlasında nasîp bu kadar
Dünyada gözüm yok zerre şu kadar
Yolumu bulamadım bir su kadar
Denizde boğulan dereye bakmaz
Karıla karıla bulandım yine
İnsan dediğimiz garip bilmece
Gün yirmidört saat insân yirmibeş.
İnsân olmanında şartı şurtu var
Farz elli dört amma bence ellibeş.
Boyut değiştirir her yıl bir insân
Ezelden ebede yolcuyuz handa
Ne mecâl ne tâkât kalıyor canda
Tamda tükendiği bittiği anda
Allâh hatırlansın “BESMELE “çeksin...
Elinle yaptığın agîbet sizin
BENİ YÜRÜYÜŞE ÇIKAR BE OĞUL
İşte benim hâlim görüyormusun?
Hani sağdan soldan duyuyor musun?
Acep nasıl diye soruyormusun?
Yükledin sırtıma hasret yükünü
Hadi çek Sezai diyerek gittin
Seni senden bile çok sevdiğimi
Her gün söylüyordum bilerek gittin.
Sensiz yaşayamam diyordun hani
Birikmişi eliyorum kalbûrdan
Ne kalırsa bana düşen zamandan
Sevgi sevda bir bir düşer aradan
Bir tek üste kalan sensin, bilesin.
Dumanını çekiyorum hasretin
"Bana dokunmayan yılan dostumdur,
Bir yaşasın! bin yaşasın!" diyorsun.
Bekle! bir dahaki hedefi sensin,
Sâhi sen bunu da biliyor musun?
Dünyada sevmekten pişman olunmaz
Senin masum gözbebeğin
Üstümde çoktur emeğin
Nedir benim tek dileğim
Sen biliyor musun Anne.
Sen biliyor musun Anne
Şöyle yüzün koyun uzan'a"bilmek"
istenmeyen yerden uzaya"bilmek"
Herşeyi içinden kazıya"bilmek"
BİLMEK'ti aslında bütün mesele.
Nûs ilete"bilmek"ayık olana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!