Bir umut ki pembe filmlere benzemez
İnsanın acılarını uyuşturup sürdürmez
Yok eder
İşte senin bana verdiğin umut o filmlere benzemez
Bir gerçek ki pembe yalanlara benzemez
Sen yüreğime çizdiğim bir çizgisin
Eski kurşun kalemimle
O kadar kusursuzsun ki
Belki daha eğri büğrü olurdun
Cetvelle çizilsen bile
Ağlamak da bu memlekette suç olmuş
Mühendisin biri gözyaşım için arıtma tesisi kurmuş
Ey bu okyanusları tuzla dolduran
Düşün bir bakalım terin neden hükmü kalmamış
Gülmek de başa bela olmuş
Dipsiz bir kuyuda gibiyim
Elleri geçtim bir santim ipe hasretim
Artık hiçbirşeye tutunacak takatım da yok
Sonsuz karanlık belki benim kaderim
Bir çakmağın ışığı bile bana çok
Zifiri karanlığa alışık gözlerim
Oluruna bıraksan da olmuyor bazen
Bugün oldu yarın olacak derken
Sadece zamanın doluyor
Günlerin ise bir bir soluyor
Saymıyorum solan gülleri
Kiminin elinde benim bahçemde hiç bitmiyor
Yine gözyaşlarımdan buharlandı gözlüğümün camları
Sonu dileyen ve de sonsuzluğa bakan bakışlarla
Yetti artık sonu hep hüsran olan aşkların gamları
Efkarım katlandı hüsranların yürek yakışlarıyla
Dilerim kana kana gülücük taşan mutlu sonları
Bir yılan tıslıyor koynumda,
Gözleri kedigözleri…
Ve gökyüzü yağmış her yere masmavi.
Ben ki bir balık kadar sırılsıklam,
Oysa bir çöl kumu tanesi kadar kupkuru,
Alışmışım her damlaya…
Acımı döktüm mısra mısra şiirlerime
Aşkımı yaşadım şiirlerimde harflerle
Kimi zaman sevdalandım bir kafiyeye
Kimi zaman sevildim mecazi bir şekilde
Yasımı tuttum şiirlerimde dize dize
Anılar yaşandı yıllar önce
Anlar paylaşıldı cömertçe
Ve mazi büyürken gözlerimizde
Geleceğin ümidi büyür içimde
Üç sene yaşadık apayrı
İstanbul sana emanet, sen İstanbul'a emanetsin sevgilim
Bil ki bu şehirde benim sevgilim
Bil ki bu şehir de benim sevgilim
Bir İstanbul'u, bir seni severim
İstanbul da seni çok sever bilirim
Yedi tepesindeki gözlerle korur kollar seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!