ACININ COĞRAFYASI OLMAZ
Ah güzel coğrafyam
yine kana buladılar seni
tam yüreğinin orta yerinden
oluk oluk kan akıttılar...
kan nehri oldu, Ankara 'nın Tren Garı...
Şu sıralar
yazmaktan çok okuyorum.
Şairlere şiirlerine bakıyorum
Kimileri bir elmayı anlatacak örneğin
Elma dışında herşeyi söylüyor
bir içinde elma yok,
efil efil esen rüzgarla geliyorum
koklasan duyarmısın
baharın kokusunu dizelerimde...
papatyanın,gülün,nergizin..
en çokta kır çiçeklerinin...
...ohh işte böyle...
Benim direnmelerim
daha anam karnındayken başlamış
beni düşürmek için damdan
atlamış anam...
Ben yaşamak için direnmişim.
ben kim miyim adım barış
şu resimdeki
resmin içine sakladılar ya beni
oradan sesleniyorum
işte şu resimden
bak bak bu resimden
bu günü yazmalıyım
nasıl umut ektiğimi bilmeli herkes
dağlara,taşlara uçan kuşlara...
bir leylim havası tutturduğumu bilmeli.
yüreğim yüreğime sığmıyor
Ben bir ebeyim,
ama gülyüzlü bebeğini emziren,melek yüzlü annenin
resmini gerçekleştiren değil,
On çocuğun kahrını çeken
onbirincisini doğurmamak için çare arayan,
çilekeşannenin yanında olan bir ebeyim.
Sen benim
bal tadında öptüğümsün,
sen
uğruna gözyaşları döktüğümsün
sen benim
yüreğimde çözemediğim kördüğümsün.
yine günün bittiği andayım
zaman geçiyor sevgili...
saçlarıma kar yağmış
yüreğim üşüyor...
sönmüş bir volkanım
Zaman dostum
zaman en onulmaz yaraların
...............ilacıymış.
Belki söküp atmak değil ama
..............yürekten sevdaları...
Zaman geçince daha
Kıvranıp duruyor ölümünü isyan eder gibi.
Beden acıları yürek acılarından üstün olduğunu anlıyor.
Ölümü Öylesine sabırlı, öylesine soğukkanlı bekliyorki
Oda ne balıkcı balığı yine engin sulara bırakır
Taki bir başka oltaya takılıncaya kadar özgür..muhsin yener