Sevdaya Sürgün Şiiri - Erdal Karadağ

Erdal Karadağ
64

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sevdaya Sürgün

SEVDAYA SÜR/GÜN

Ruhuma dokunan
bir şiirle dokundun
Bana şairliğimi hatırlatan sözlerinle uyandım yalnızlık uykusundan
Bir şiir, bir şiir yeter demiştin
umudu ve sevdayı yeniden onaran
Uzattığın kaleme bakıp,
Şeker uzatılmış çocuk mahçubiyeti ile gülümsedim
Bir şiir, evet bir şiir yazılmalıydı
bana şairliğimi hatırlatan gülüşü meyve bahçesi kadına..
Yokladım heybemdeki
unutulmuş sevda sözcüklerini
Nereden nasıl başlamalıydım bilemedim.
Gözlerinden mi ?..
Üzüm tanesi gözlerinden başlasam
dokunmaya kıyamadığım kiraz dudaklarının hatırı kalırdı
Fındık burnuna şiirin kokusunu yaymak mı
yoksa mandalina dilimi kulaklarına tılsım bozan
sözcükleri fısıldamak mı?..
Belki de elma yanaklarına en masum öpücüğü bırakmak olabilirdi ilk dizelerim..
Ya rüzgâra meydan okuyan saçları
meydan okumazmıydı bana
Ya elleri o kınalı elleri yani
Ya, incir dalı kırılgan beli
Ya, esaretle önünde diz çökülen ceviz fidanı dizleri
Ya, zerdali tadında dili
Ya, her biri bir böğürtlen tanesi göğüs uçları..
Ya, sesi
Ya, nefesi
Ya, özgürlük hevesi
darılıp küsmezmiydi
bilemedim bilemedim...
Zifiri geceden beri kaç kez kalemimi astım gül yüzüne bir bilsen
Şiir yazmak yetmiyor gayri
Seni yazmak seni okumak istiyorum
Kapattım tüm kutsal kitapları
yok sayıp tüm günahları
Astım kendimi,
darağacını kurup boynuna
Sevdanla yanmaya,
Bir damla can suyunla sönmeye hazırım..
Gel be, gel artık düşüp ardıma
tüm benliğini bırakıp,
ardına bakmadan gel..
Sen hiç masal dinlememiş bir çocuk tanıdın mı
Hiç yüreğin bilmediğin yerlere sürükledimi seni de
Takılıp gönlümün peşinden giden işbirlikçi aklımın firarını verdim
Sana gelmişti dün gece haberin varmı..

Bende kal diyemedim,
desem kalır mıydın bilemedim ..
Şimdi beni sana ihbar eden kelimelerimi
savurup yüreğinin en derinine
usulca aşka ve dansa davet ediyor,
sana kadınlığını hatırlatan bu şiirde kal diyorum.
Aşk güzeldir de,
bir şairle başka güzeldir elbet,
kalıp edep dairesinde son şiirim olur musun?..
Kalbine sordum zariftir kırılır dedi.
Gönlüne sordum dergahtır, anahtarı yok açılır dedi.
Yüreğine sordum yangın yeridir
can ateşinde yanmaya razıdır dedi.
Diline sordum,
Haykırarak, hadi kopar dizginlerimi
Saçlarına sordum sevdanın yelesidir
Tutunup şaha kaldır sevdayı dedi..
Geldim ve düştüm arsız gecenin koynundan,
yürek yangınının tam ortasına
Dağına rüzgar olmaya geldim
yüreğinin nazlı karanfili olmaya geldim
Gecenin ayazıdayım bekletme,
Al dergahına şarabınla doymaya geldim..
Ey teninde mısralar süslediğim dilber
Al beni hapset karanfil kokulu göğsünün kafesinde
Kokunla mest olmaya geldim
Nefesin ki ömre bereket
nefesinden bir tutam almaya geldim..
Kopar çözülmemiş tüm düğmelerini sevdanın
Tüm kahırlara inat
Çırılçıplak kalsın gecenin ayazında ruhumuz
Saçlarındaki yıldızlara inat,
Aya inat
Güne inat
Kalemiyle değil yüreğiyle yaşatır seni bu şair,
Tüm sevdalara inat...

10 Aralık 2015

Erdal Karadağ
Kayıt Tarihi : 16.2.2018 01:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erdal Karadağ