Kulağımda acayip, imlasız uğultular.
Zamanında böyle miydi bu civar?
Bu meydan, çarşı pazar...
Nazara mı gelmiş şu bizim mahalle?
Muhallebici Hamit, ebruli Aslı Teyze
Hattatlar, sedefkarlar...
Hepsini arşivleyip, rafa mı kaldırmışlar?
Eğreti adımlarla dolaştım kafelere
Kozmik odalarda tutsak bir nesil
Tuş olmuş klavyelere!
Şu mekanik atmosfer, genzimi tırmalıyor.
Nafile arayışlar
Nostaljik şarkıları sistemden kaldırmışlar.
Uzaktan büyüleyen bir gramofon sesi
Hevesli adımlarla koşturdum bedestene.
Değişmiş ticaretin tabiatı, kaidesi
Plastik bolerolar vitrinleri süslüyor.
Kirişleri kırmışlar
Düne dair ne varsa, pazara çıkartmışlar.
Ne oldu can yoldaşım?
Soğudu gülüşlerin, ağustos güneşinde.
Yayılmış koca çınar,, bizi mi çağırıyor?
Yaslanmış gövdesine, tanıştığımız çeşme
Gelen gideni suçlar
Resimleri revaçta, aslını unutmuşlar.
Popülerdi sokağı, doyasıya eğlenirdi çocuklar.
Saçaklarında kuşlar, başında sevdalılar
Konuşurken göz göze
Fısıldardı musluğu, nakışlı testilere.
Şimdi de ağlar gibi, ara sıra damlıyor.
Akağında serviler, akasyalar
Halaylar örerlerdi, beton devrine kadar.
Seçkin bir adres iken, vilayetin dilinde
Alınmış kitabesi
Esamisi kıt kelam, şehrin efsanesinde
Mesken tutmuş dilenciler, falcılar.
Tadilat memurları, darbe vurup geçiyor.
Derdest mi usta başı, malum, huzur evinde
İsmini bahşetmeli, kabre düşene kadar.
Kayıt Tarihi : 12.12.2009 14:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Esamesi kıt kelam, şehrin efsanesinde.
Mesken tutmuş, şaibeli falcılar.
Nerede usta başı, üstü başı virane,
Halinden konuşalım, varıp huzurevine,
Adını nakşetsinler, 'Sevda Çeşmesi' diye.
__________________
yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun...
saygılarımla...
derinliklerinde okuyucuyu hapseden bir şiir
zuhur etmiş usta kaleminizden kutlarım TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol..yunus karaçöp...yudumyunus
TÜM YORUMLAR (45)