SESSİZLİK ŞİİRLERİ

SESSİZLİK ŞİİRLERİ

Görkem Kaya

Yankı bile esirger
Sessizlikten kendini,
Eşlik etmez hiç bir bakış,
Aldırmaz rüzgar bile,
Farketmeden sıyrılır
geçer gider ıslak bir ıslık

..

Devamını Oku
Aytekin Orhan

Yorgunum artık dile getirmekten sensizliğin ne demek olduğunu… Yazdıklarımın içine sığmayan gözlerin zorladıkça, ellerim dokunur sensizliğe… Bir sızı olmuyor değil ara sıra senden ötürü… Yokluğun dokunuyor yerinin doldurulmazlığına… İnkâr etmiş olsa bile düşüncelerim, bir yanım eksikliğinle can çekişiyor… Sessiz ol! Sadece sessiz… Kimse duymasın. Ben duyarım… Güzeldir sessizlik, sessiz kalınabilirse bunca gürültünün içinde ve duymazlıktan gelinebilseydi birçok şey… Yokluğun acıtmış olsa bile canımı, mutlu olduğunu bilmek unutturuyor. Bende bıraktıklarını düşündükçe…
..

Devamını Oku
Aytekin Orhan

Bir şarkının en can alıcı sözlerine bırakıyorum kimsesizliği ve uzaklığını… Düğümleniyor geceler ve sesi kesiliyor sokaklardaki seslerin. Şehir çok kimsesiz geliyor. Ne çokmuşsun varken ve ne kadar eksiğim yokluğunda… Kelimelere sığdırıyorum yalnızlığı, taşıyor sayfalardan sana doğru, sen yoksun. Yokluğun dokunmuyor artık, varlığının dokunmadığı gibi… Var olsan şehir dolu olurdu. Şimdi bomboş her yer ve sessizlik dokunuyor ellerime üşütmüyor. Sessizliği sensizliğe seçtim. Senin olmadığın bir şehirde sürükleniyorum. Özlemedim yalanını kendi kendime söylenerek…
..

Devamını Oku
Hüseyin Aktaş

Sessizlik sahadan yavaş yavaş geçti
Yahuda misali sinsilik içinde
Her bıraktığı iz yeni bir lelekeyi,
Büyüttü sahada serseri gün ile

Gelecek adımlar, dolanbaçlı yolda
İz bırakmadan o sinsi sessizliğe
..

Devamını Oku
Mehmet Soysal

Her gülüşümün altında Uzun bi Sessizlik,
Her Sessizliğimin altında Uzun bi Sensizlik vardır...
..

Devamını Oku
Birkan Onat

Ortalıkta kocaman sessizlik, acaba neyin belirtisi,
Gün başladı ama, ne gün ışığı var, ne kuş sesi,
İnsanlar neden mutsuz, neden yok kimsenin neşesi,
Yoksa hep mi böyle olur, yardan ayrılmanın ertesi…
..

Devamını Oku
Aytekin Orhan

Gece hüzün dolu, gece yağmurlu, gece sessiz sedasız bir mutluluğu fısıldıyordu kulaklarına bu kadar ayrı kaldıktan sonra birbirlerine… Taner Elvan’a sarılmış kokusunu içine çekiyordu. Kulağına “bunları daha sonra konuşuruz. Bu gece daha fazla seni üzmek istemiyorum” diye fısıldadı. Elvan başı Taner’in göğsünde hiş ses etmeden başını salladı… Evde buluştuklarından buyana o kadar saat geçmişken, ilk kez bu kadar yakınlaşmışlardı. Birbirlerine bakıp öpüşmeye başladılar. Yılların verdiği özlem dudaklarından dökülüyordu. Uzun süre sarılıp, öpüşüp, koklaştılar sonrası Taner koltuğuna geçip kadehini kaldırıp “İyi ki geldin canımın güzeli” diyerek içti. Elvan kadehi eline alıp “iyi ki geldim canımın delisi” diye karşılık verdi.

Gecenin üzerinden sis perdeleri kalkmış, evin içine hoş bir sohbet yayılmıştı. Taner Elvan’ın yokluğunda işyerinde ki görev pozisyonunun değişmesini ve üzerine daha çok sorumluluklar getirdiğini anlatıyor, araya onu çok özlediği zamanlarda nasılda keyifsiz olduğunu katıyordu. Elvan sessizce Taner’in anlattıklarını dinliyor, gözlerini ondan ayırmıyordu. Uzun süre Taner konuştu kadehlerin birisi boşalıyor diğeri doluyordu. Saatler su gibi akıp geçmiş, farkına bile varmamışlardı. Taner birden Elvan’a “ne kadar burada kalacaksın” diye sordu. Elvan “bilmiyorum” diye karşılık verdi. Aralarında sessizlik oldu. Sessizlik rakılarının bittiğinin anlaşılmasıyla bozuldu.

Elvan Taner’e “çantamda bir kaç şişe daha var çıkartalım mı” diye sordu. Taner “bu gecelik yeter canımın güzeli ama onları çantandan çıkart istersen” diye cevap verdi. Hem artık şu sofrayı da toparlayalım geç oldu diyerek ayağa kalkıp masa üzerindeki eşyaları mutfak tezgâhına taşımaya başladılar. Birlikte sofrayı toparladıktan sonra Elvan tabaklarda kalan yiyeceklerden bazılarını buzdolabına yerleştirirken, kalanları çöp torbasına atıyordu. Taner “ben duşa giriyorum” diye seslendi. Elvan gülümsedi. Üzerindekileri çıkartıp duşa giren Taner yıkanıp çıktığında karşısında Elvan’ı çıplak hınzır bir bekleyişle buldu. Sarılmak istedi ama Elvan “bende duş alacağım beklemelisin” diye gülümseyerek yanından kaçıp banyoya girdi. Taner gülümseyerek yatak odasına geçmişti. Az sonra Elvan havluya sarılmış ayakta karşısına dikilmiş ona bakıyordu. “Seni çok özledim gel yanıma” diye konuştu Taner. Elvan sesini çıkarmadan yatağa girmiş ve Taner’e “bende seni” diyerek sarıldı.

Şimdi gece uzun bir aradan sonra duyulan özlemlerin birleşmesine tanıklık ediyor. Aradan iki yıla yakın zaman geçmiş ve ikisinin de eline yabancı bir değmemişti. Taner ve Elvan aylardır hatta üzerinden yıllar geçmiş olan kokularını birbirlerine aşılıyordu. Dışarıda yağmur yağıyor. İçeride bir çift tek vücut olmuş birbirine karışıyordu. Uzun süre duydukları özlemle sevişirken, öpüşürken, koklaşırken zevkin doruklarına kanat açıp uçmuşlardı. Taner Elvan’a “güzel bir sabaha yeniden birlikte uyanmamız dileğim gerçekleşti” diyerek laf attı. Elvan gülümsedi. “Huzurlu uykular canımın güzeli” “Huzurlu uykular canımın delisi” birbirlerine baktılar Elvan Taner’in göğsüne başını koyup uykuya daldılar…
..

Devamını Oku
Yasin Kayaa

Bir sessizlik çöküyor ardına,
Geriye dönüp bakmıyorsun,
Adımların düşüyor içimin yollarına,
Bir fırtına içinde gidiyorsun,

Anlamın uzaklarda kayboluyor,
Usul usul yalnızlığını götürüyorsun,
..

Devamını Oku
Deniz Güneş

Gökyüzünden Gelen Hisler

Gökyüzüne baktığımızda neden farklı şeyler hissederiz ve söyleriz. Ne var gökyüzünde ve bize nasıl yansır. Gece hali gündüz hali neden faklı şeyler hissettirir. Hadi birlikte bakmaya çalışalım.

Gündüz gökyüzü açık bir tondadır. Açıklık içerden dışarıya doğru bir hareket içerir. Üstümüze üstümüze gelir. O yüzden sanki uzansak, iki adım ileri gitsek bulutları elimizle tutacağımızı sanırız. Açıklık bize yakındır. Biz açık olmasak da bize açık olan insanları daha yakın bulmaz mıyız? İşte renkler de öyle. Açıklık öndedir her zaman, açıklık önemlidir.

Güneşi genellikle sarı ile resmederiz hep kağıtlara. Bize doğru gelir sarı. Güneş sıcak ver parlaktır. O kadar parlaktır ki bakamayız uzun süre. Bize doğru taşar. Sarı renkte taşar, aydınlıktır. Sarının sorumsuz çekiciliği bayanların sarı saçlarında görünür. Ve gene sarının sorumsuz çekiciliği güneşe her baktığımızda bize 8 dakika daha yaşayabileceğimizi hatırlatır. Fakat durmadan sarıya bakamaz insan. O yüzden gökyüzünde çok geniş yer tutmaz. O yüzden o kadar küçük görünür bize. Israrlı ve saldırgan karakter etkisi bizde çok işe yaramayacaktır. Saldırganlık bize göre değil. Bu yüzden o kocaman ateş topu bize olabildiğince küçük görünmelidir.
..

Devamını Oku
Rahmi Nalbantoğlu

Bir sessizlik! ..kaldı.

Ömrün! ..şu kalan,son demlerinde,
Sensiz! ..yaşamakta,varmış! ..kaderde.
Bir sessizlik! ..kaldı,sen den,geriye,
Izdırap! ..yükledin,kalan! ..ömrüme.
Sen deiye! ..yanmaktan,yürek,kül oldu,
..

Devamını Oku
Bayram Bölücek

Bakışlarım bulut bulut,gözlerimde yağmur yaş,
Hayatımda bir tek ümit, kalmadı be arkadaş.
Benliğimde eridim, kayb oldum yavaş yavaş,
Hiç bir kelime benim tarifimi yapamaz,
Ne serseri ne berdoş ayyaş da anlatamaz.

Sessizlik çöktü bana, sessizlik loş ışıkta,
..

Devamını Oku
Mustafa İleri

Bende yalnızlıklar bitmiyor
Sanki doğuştan talihsizim
Bende sessizlik bitmiyor
Yaşadığım hayat san ki dünyam değil

Yalnızlık sessizlik iki kelime
Kader yangınına karışmışlar
..

Devamını Oku
Faruk Utku Yeşil

Bana göre ask iki hecelik. Size göre ise tek gecelik. Benim geceleri tek konugum sessizlik, sizin tek korktugunuz ise gerceklik! Durma yüzles kendinle.. (!) Ellerimde bir kalem, önümde bombos ve bir o kadarda temiz bir sayfa. Simdi hislerimi yazip kirletmeli miyim acaba? Yoksa kaderi bana yazip, kendimi ecelle mi etsem heba? Kendini dinle, kendini hisset ve burdayim diye bagir! Utangaç bir yalnizlik var karsinda, sessizligi birak onu çagir. Õyle cigliklar var ki disarida, kulaklarimi acsam belkide olacagim sagir. Gözyaslarimi sayfaya döksem, bas kösede olur 'KAHIR'. Ben yazabildigim kadar varim. Beni dûsman sayip, dost diye cagiranlari yüzlerinden tanirim. Yok taakatim yok carem yok sabrim! Yorulmakta bir ben miyim hamal Tanrim?
..

Devamını Oku
Su Eda Gümüş

Sessizlik hayatımın tek sesi oldu. Suskunluğun içinde neler bastırılmış çırpınıyordu. Sözlerin geçiyor aklımdan her sözüne söylenecek sözlerim var her soruna sorulacak sorularım. Sana en çok beni anlatmak kolay. Sana senden bahsetmek yasak. koyduğun yasaklar söyle sevgili neden yasak. Hangi cümlen içinden geçenlerin yansıması, bana sordukların kendi iç hesaplaşmalarının ne kadarı? Hani demiştin ya neyi göze alabilirsin, nelerden vazgeçebilirsin? Peki senin bu sorulara cevapların var mı sevgili. Sen sevgiyi vazgeçip göze almakla ölçüyorsan söyle sen neyi göze aldın sen sana ait olan nelerden vazgeçtin? Karşındakine sorduğun hesapların ne kadarını sen onun için verebilirdin. Her sözünde türlü oyunlar saklı sevgili kurduğun cümlelerin ne kadarısın. Boş ver bana söylemesen de olur artık bir önemi yok. Nasıl olsa yine doğruların olmayacak söylediklerin. İçini boşalttığın bir hayat bıraktın bana. Ben üzerine bir köprü kurup yaşamaya çalışıyorum işte boğulmamak için o karanlıkta.
..

Devamını Oku
Şule Solakoğlu

Büyük bir sessizlik içinde
Bir gül, bir çiçek
Bütün herşey sanma ki yerinde.
Sessizlik içinde bile olsa
Herşey zaman karşısında çaresizce
Birden büyür, birden yok olur.

..

Devamını Oku
Baran Bardakçı

seni gördüğüm andan itibaren titreşim modundan çıkmayan şu kalbim.
şimdi yoksun diye bir ömür boyu sessizlik modunda
..

Devamını Oku
Fatih Yeşilyurt

Bugün öylesine düştüm ki yalnızlığı dipnotuma
ben bile yoktum yanımda
gözlerinin en zifiri karanlığına gömdüm düşlerimi
yalpakıran bir düzmeceydi fiyakam aslında
ben güçlüyüm dercesine bir tebessüm iki diş arası
ve göğsüne tercüman olamayan lanet bir dil
her zaman olduğu gibi savunamadı beni baş belası
..

Devamını Oku
Aslı Işık

Sessizlik zor
Sessizlik ağır
Gece yaşlı bir adam gibi sağır
Bağırsam beni duyan
Yine benim kimseler yok
Cinayet saati başladı yine
Yangın yeri şimdi odam
..

Devamını Oku
Lzcramcil Ceyhun Erdem

Ağır gelir tüy gibi hafiflik insana eğer esiyor ise sert bir rüzgar yüzüne doğru.
çünkü o sert rüzgar yakar suratını ve derisini yüzer.
fakat dayanabilirse o rüzgarın sertliğine, ardında sessizlik bulur.
o sessizlik ile ulaşabilir özüne.
ancak rüzgar dindiğinde yüzünün yangısı kuvvetlenir,
kemiklerinde eksik kalmışlığın ağrısı belirir.
işte o ağrı özbenliğine ulaştığında, gündelik safsataların zehridir
..

Devamını Oku
Ahmet Kestek

Kulağımda fısıldayan notalar gözlerimden yaş olarak akıyordu. Ben mi kayıptım yada mısralar benimi arıyordu bilmiyordum. Sanki birşey ruhumu bedenimden ayırıyor. İçim ürperiyordu. Kulağıma giren melodiler beynimde oturup içki masasında sohpet ediyorlardı. Bende eşlik ediyordum düşüncelerimle. Meze yapıyordum eski aşklarımı, düşsel avuntularımı. Ben geçmişten çalıyordum, onlar bana gelecekten haber veriyordu. Dinle diyolardı. Sessizce dinle. Sessizliğin sana eşlik edişini, sessizliğin sesini dinle... sessizliği küçümseme. Sessizlik kendine açılan kapıdır. Ruhunu özgür kılacak, kendi hatalarını göreceğin aynadır. düşüncelerinde bırakacakların geriye dönüşünde yolun olacaktır..
..

Devamını Oku