Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.
Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...
..
Korkunun parmakları uzandı boğazıma
Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri
Son mutluluk sesleri inince kulağıma
Kapladı her tarafı sessizlik dikenleri
Dört mevsimi bir arada yaşadım ve ürperdim
Oynadım bu çileli oyunda son rolümü
..
Ben sizin kardeşinizim ha peki söyliyebilirsiniz
Nasıl evlendiğinizi
Nasıl sevmediğinizi bir gece
Peki söyliyebilirsiniz
Sonra daha eskiden o resmin günlerinde
Anneniz henüz çıldırmamıştı
..
İşte sessizlik sesimizle buluşuyor
Farkında olmasak da
O şarkılar üzünç iklimi
Harfler harfler harfler
Harflerin yarattığı bir mutluluk bu...
İşte sessizlik sesimizle çarpışıyor
..
Öyle seviyor ki susmayı,
sözcükleri öyle seviyor ki,
lambasız kalabilir geceleri,
kışı uykusuz geçirebilir.
Esrikliğin
değişen yoğunluğu onun için her mevsim,
..
Kapattım kendimi sevdama, düş görüyorum.
Hangimiz yarattık öbürümüzü?
Beni unutmak için seviyordu beni o, ölmek için yaşıyordu.
Sevgilim, sevgilim, yitirmeyi diledim seni.
Yaşamayı öğretmiyor bana gözlerinin biçimi.
Ağla, taçyapraklarıdır yüreğin yaşlar.
Nerdesin, unutuş güneşini mi çeviriyorsun yüreğimde?
..
Bir sessizlik
Döküldü bakışlarınızdan.
Bulut,
Yağmurunu bırakmadı boşluktan;
Sessizlik ve bulut,
Sıkıntıdan taştılar;
Damla oldular,
..
Ben onu tanıdım, çok günler yanındaydım
O daha yaşlanmıştır, ben yaşlandım.
Bir yağmur yağardı, ılırdı çiçekler
Sesti yakınlığı, sessizlik yakındığım.
..
Bilmezler yalnız yasamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
..
Bomboş oturdum rüzgarı dinledim
(yay burcundan dönen) . Irmağın
dediklerine geçtim sonra.
Geçip gidiyordum beni görmüyordu
ot yüklü bir akşam, yarım bir
ay.
..
O akşam ne çok şey konuşmuştuk onunla... Filmlerden, Polonyalı yönetmen Kieslowski’den. Yakınlarda kaybetmiştik onu. Peki Kieslowski o özellikle Mavi filminde aradığı iyiliği bulmuş muydu? Neredeydi iyilik? Arınmak? Görünmeyen, saklı bir yerde miydi? En dipte miydi iyilik, düşkünlükte miydi? Yoksa iyilik, arınma diye bir şey yok muydu, biz dünya sürgünlerinin çektiğimiz aşk özlemi gibi bir şey miydi, iyiliğe, arınmaya duyduğumuz bu dinmez özlem...
Sahi, Metin Erksan’ın Sevmek Zamanı filmini de konuşmuştuk... İnsan bir fotoğrafa âşık olabilir miydi? Belki de bugüne dek yapılmış en umutsuz aşk filmiydi Sevmek Zamanı. Gerçekliğin acımasızlığından korkup suretlere sığınan kalplerimizin trajik bir özetiydi sanki...
Sonra Behçet Necatigil’i anmıştık, onun Kaçmalar şiirini: Sızlar ince içerlerde yara / Vurur yüzeylerde şeylere üzüntüsü, acısı / Elden kayar bir çatal / Ya da düşüncelerde erir boy’na sigara.../
Sonra ansızın başını örten şehirli kadınları konuşmuştuk, bir gece rüya görüp, sabah ansızın örtünen subay ve hakim eşlerini... Şehirlerin insanı yapayalnız bıraktığını, buralarda kimsenin kazanamayacağını, sürekli bir yenilgi duygusuyla yaşanacağını anlatmıştık birbirimize...
..
İyilikten, saflıktan ulaşamadım kendime burada… Burası durmadan hızlanan bir kent. Burada sonsuz arzu çarpışır. Sonsuz acı… Sonsuz hırs…
En başlarda ne istedim tam bilmiyorum. Ama öyle açık ve duruydu ki gördüğüm herşey, nereye ve kime baksam beni kendisine inandırıyordu. Henüz içimde bir başkası yoktu. İçimde benden ayrı, bana karşı bir ses yoktu. Gidemediğim yerleri mutlu özlerdim, çünkü gitmesem bile bilirdim ki oraları da benden bir parçaydı.
Çok az ve usulca konuşulurdu.
Çünkü sessizlik vardı ve ve bu sessizlikte en küçük sesler bile çabucak yayılırdı heryere. Sessizlik kutsaldı, çünkü bütün sesleri o saklardı koynunda.
Evlerin önünde küçük bahçeler vardı. Geceleri ışıl ışıl yanan küçük düş ağaçları vardı. Herşey bizim için yaratılmıştı sanki, göründüğü gibi olan ruhumuza göre. Geceler gündüzlere usulca sokulurdu. Yavaştı herşey. Çok yavaş…
Kutsal ve sonsuz bir aynaydı gökyüzü. Kendisine içtenlikle ve sabırla bakanların ismini sayıklardı…
O zaman da vardı kötülük ve şiddet… O zaman da vardı yalan ve sevgisizlik… Ama yavaş dönerdi dünya. Garip, kutsal bir sessizlik vardı heryerde. Utanırdı kötüler yaptıklarından. Pişmanlık duyulurdu her yalandan sonra. Sanki mecbur kalındığı için sevgisizdi insanlar.
..
Ne ay ışığı yürüyeceğim,
Ne sessizlik aşk boyunca.
İçimde çırpınan dalganın var ettiği kıyıda
Gömdüm onu
Aşkla.
..
Sessizlik hakimdir gözyaşlarına, sessizlik hakimdir bakışlarına,
Sessizlik hakimdir yakarışlarına, sessizlik hakim kara Kışlarına,
Sessizlik hakim mahsun bakışlarına, sessizlik hakim, feryadına,
Sessizlik hakimdir kalbi yakarışlarına, sessizlik hakim, sessizlik.
..
Sessizlik düşünmek,
Sessizlik unutmak,
Sessizlik umutlanmak,
Sessizlik bir şeyleri yoluna koymak,
Sessizlik karşı çıkmak,
Sessizlik kendine hakim olmak,
Sessizlik mutlu olmak,
..
Sessizlik istiyorum çokça sessizlik. Kendi iç sesime bile tahammül edemezken, kalabalık sesler içine gömülü kalıyorum. Yalnızlığın buzdan duvar, ateşle üzerine yürüyorum. Birazcık sessizlik; yarınlardan geliyorum.
18:25
..
Sensiz dünyamdaki sessizlik...
Gidişinin ardından kalan sessizlik...
Ruhumu kavuran sessizlik...
Hayalin,
Hayalini getiren sessizlik...
Ardından bana kalan birtek,
Sessizlik...
..
HAKİKATEN, SENSİZLİK,SESİZLİKTİ
SENSİZLİK AĞIRLAŞTIRILMIŞ BİR ŞİİRDİR SESSİZLİK
Hakikaten,Hakikatında sensizlikti sessizlik
Bakışlarında gizlidir sessizlik
Sensizlik gidişinin ardında yavaş yavaş uzaklaşmandı.....
..
Sessizliklerimizdekilerle,belirleniriz bugünlerimiz dekilerle.
Duygululuğumuzla ve anlaşılabilmekte ki gözlerimizlerle.
Yüreğimizdekinin,içimizdekileriyle.
İçlerimizdekiler sessizliğimizdendir.
Sessizliğimizdendir,insandakini bitirtenidir.
..
Silence
(Sessizlik)
Silence, unmoved and rising,
Sessizlik, acımasız ve isyan
..