Bölüm 1 – Karakterin Duygusal Yürüyüşü
Zeynep sabah okul koridoruna adım attığında ayak sesleri zihnindeki duyguları dizdi. Derin bir nefes aldı, çünkü içinden geçenleri kimse bilmeyecekti. Kafasında kahkaha vardı ama dışarı çıkarsa yanlış anlaşılabilirdi. Yürüdükçe düşünceler kıvrıldı, her adımda bir parçası döküldü.
Bir arkadaşına yaklaşırken dudağı seğirdi; konuşmak mı, susmak mı? Paragrafın ortası gibi, ne baş ne son. Yürüyüşü pedagojikti: kendiyle empati kurduğu an, kelime içinden doğdu. Bu yürüyüş, karakterin en sade ama en güçlü ritmiydi.
📘 Bölüm 2 – Empati Sahnesi: Sessiz Parmak Diyaloğu
Zeynep koşarak sınıfa girdi. Altında su dalgaları hâlâ titriyordu ama kimse gülmedi. En yakın arkadaşı parmaklarını kaldırdı: beş. Beş neydi? Beş kelime mi? Beş saniye empati mi? Beş sessizlik anı mı?
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta