konuşacak bir şey kalmazdı
kısalırdı zaman uzardı yalnızlığımız
kelepçelenirdik şehirlere sığmamaya
zıt kutupların birbirini çekmesi bu olsa gerekti
karanlık basarken aydınlanırdı acılarımız
öyle ki sığlaşırdı en derin yaralarımız bile
ben bir seni bilir gerisine karışmazdım
sadece düşlerimdeki düşüncelerim yanardı
tadı olmazdı gerisinin senin şekilsiz şeyleşmen vardı
rengi atardı dilimizin ucundaki çiçeklenişlerin
ağzımızda bakla ıslanmazdı maceraperest sevişliydik
konuşacak bir şey kalmazdı
pembe dudaklar küserdi tılsımlı
pembe dudaklar bürünürdü siyah bir sessizliğe
el gün bilmezdik susardık gözümüzü budaktan sakınmadan
kan sığlaşır
ve şiir konuşur:
sesler yiter rıhtımsız kalır sözcükler
balkonumuz hangi bahçeye bakardı
gelişim nasıl gözünden kaçmazdı
en sevdiğim yaprak hangi dalda solardı
gitmiş miyim diye hangi pencereden bakardın
hangi vapurda üşürdü gözyaşlarım
kurşunî göğü nasıl delerdi martıların beyazlığı
düşün
düşün
hiçbir sokağın ucu denize bakmıyor artık
düşün
hiçbir sonbahar bizim değildi
gözlerini dikip baktığın o tesadüf ben değilim
düşün
bilmem hangi merdivende hangi basamakta
düşürüp unuttuğun
düşün
tanrının bile sahiplenmeyeceği bu yalnızlığı
yeter ki düşün
susabilirsin
Kayıt Tarihi : 2.4.2011 00:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/02/sesler-yiter.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!