Başkasının adını alırsan dudağına,
Dadanırsa birisi eğer gönül bağına,
Alır başımı gider kanlı Munzur dağına,
Kör bir mayına basar öldürürüm kendimi.
Bu adam senin delin,sevdanın serserisi,
Gel vazgeç inadından boz bütün tövbeleri
Divaneyim, gönlüme sen düştüğünden beri
Aklım başımda değil sanki kör kuyularda
Azap ağırlıyorum kan revan uykularda
Her şeyin adını ece koymuşum,
Ekmek Ece,katık Ece,su Ece,
Seni bütün edremite yaymışım,
Bundan böyle ömrün adı bu ece,
Bedenim yoruldu, ruhum tarumar,
Yaşadım acıya dair ne varsa.
Azrail her vakit canımı umar,
Yıkılır kalırım biri dokunsa.
Takatim kalmadı, canım yanıyor,
Yalınayak ve çıplak yürümek bazen kar da,
Delicesine içip sızıp kalmak bir barda.
Bir uçak gibi bazen her saat başka yerde,
Bazen bir tren gibi rotar yapmıştır garda.
Bir çoban kavalından ses vermektir dünya ya,
Seni,
Bir yavrunun memeyi özlediği gibi,
Seni,bir mahkumun güneşi,
Çatlamış bir dudağın bir damla suyu,
Gözleri yorgun bir nöbetçinin uykuyu,
Bir askerin şafağı,
Ecel olup göz koymuşsun canıma,
İnkar etme seni az çok bilirim,
Elini bulama benim kanıma,
Bana bir nefretli baksan ölürüm.
Çekip gitmek sana kolay geliyor,
Keşke bir balık olsaydım denizde,
Zalim balıkçının ağından uzak,
Masmavi sularla kucak kucağa,
Özgür ve de korkusuz,
Kıyı kıyı,
Sığ sığ,
Acı çekme diyorsun,üzülürsün diyorsun,
Acı çekmek nedirki,senin için ölünür.
Sana nasıl alıştım,sanki bilmiyor musun,
Senden ayrı bu gönül,parça parça bölünür.
Ne güneşin doğuşu,ne ayın batışıyla,
Sen, gönül bahçesinden, alıp götürdün aşkı,
Şu nefsime sığmadı, senin sevda dediğin.
Sonra bir uçurumdan, salıp, yitirdin aşkı,
Bir mevsime sığmadı, senin sevda dediğin.
Oysaki ne tutkundum, senin çiçek bağına,
yüreğine sağlık büyük insan.ne de güzel dokunmuşsun gönül teline..varol nurol pirol baki selamlar...