Gece, gökyüzünde kınından çekilmiş dolunay uluması
avını işaretliyor
yüreğim dolu ay yaş
Kaçacak halim bile yok
Sana çevrilmiş ruhum ruhsatsızım
Cezam neyse razıyım
Sen rüzgarsın ben ateş
Canıma can katar verdiğin nefes
Ol dünyada maşuk olamadık
Yüreğimin perdelerini yaktı verdiğin tek nefes
Dinle bu neyin sesini ne anlarsın
Sabaha gözlerimi teninin kokusuna açarım
Elim, kolum dolu dolu kalkarım
Bu yüzdendir geceye sık sık sarılışlarım
İçime çekerim seni ağır ağır
Bedenine sarmaş dolaş olurum
Birikir bedenin bedenimde
Başımı kallavi kallavi
bir aşka koyasım var
Ölene kadar kaldıramayacağım ağırlıkta bir aşk olsun
Tepelesin kafamı
Platon omuzlarım bile dayanamasın
iyice çöksün çıksın yerinden
Kahvelerini özlediğim yorgunluğum ve
boğazıma saplanan çaresizlik apnelerim
Alaca karanlık rüyalarım
kum saatine dönen çöllerim ve
her dokunduğum da kağıt kesiği yüreğin
Damarlarında yitirdiğim tüm umutlar
Ben seni soğuk bir kış günü kontrolsüzce sevdim güzelim
Üşüyen yüreğimi ısıtırsın sandım
Cemreler düşürdüm kalbime yandım
İz bıraktın bedenimde savurdun attın
Ben seni gündüzü olmayan bir gecede sevdim güzelim
Ben alaylı dedikleri tayfadanım
Tanıştırayım, Ustam rüzgar
Bazen meltem yapar beni
Yüzünü okşarım tatlı tatlı sevgilinin
Çiçek kokularını yayarım etrafa
Deniz damlalarını dalgaların üstüne uçururum
Gece olur
Yalnızlık
Tamda kalabaklıkların ortasında...
Nerde benim sevgilim
Gelmeyişin
Soramadım sana beni seviyor musun diye soramadım
Bazen cesaretim gelirdi ama öyle korkardım ki sevmeyeceğinden
Okul çıkışında seninle rastlaşmamak için hızla kaçardım kapıdan
Sen daha sınıftan çıkmadan okuldan ayrılmış olurdum
Senin dünyanın etrafında dönen kaçak bir uyduydum ben
Medcezir bile oluşturmaktan aciz başıboş bir uydu
Bugün günlerden nisan
Yağmur gözlerinde bulutlanmış belli
Rüzgar soluksuz kalmış bir sis perdesi
Vantilatörler kafayı bulmuş masada kalmış
yazı-tura sevdalar dönme dolap olmuş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!