Kalbim boş elerimle sundum oysa
Kıymete bindi üç kuruşluk fahişelerin bile kalpleri
Yalnızlığı oynuyorum
Son perde
herkes gidiyor
el sallıyor
bitiyor bazı şeyler
yenilenmiyor
bahar gelmiş
Aynalarla konuştum,
Dedim kendime;
Oğlum sen merdivensin, basamak.
Kimin kaçıncı basamakta olduğu mühim değil.
Sen hepsi için bir kademesin...
Bir kuştu ellerimde
Kıpır kıpır heyecanlı
Her an gitmekle inatçı
Zayıf yönüydü kendine güvensizliği
Benimse güvenimdi
Çabuk zaman geçiyor
Bazen en umulmaz anlar yaşar insan
Kendi korkularından.
Çözülmesi o kadar zor olmasa da
Panikler,
Duygular, kelimeler havada asılı durur
Ne duyar ne de konuşabilirsin.
Sus kimse duymasın.
Bak sadece gözlerime,
Sen anlarsın, bilirsin,
Hallerimi hareketlerimi.
Konuşmasak ta anlaşabiliriz.
Biz biriz yan yana.
Kurulup baş köşeye şaşkın
Kendini sanmış efendi
Otur efendi otur
Sonraki gelenler ayakta durmasın otursun
Yer önemi yok kucak kucağa
Açık dükkan bakma yazsa da kapalıyız
Hani kaçarsın ya olur olmaz
Bir şey takılır birden düşüne
Canını yakar küsemezsin de
Ve
Bir daha katılaşır kalbin
Dolar nice acılar içine
Her zaman yürüdüğüm yollardan geçtim
Koyu hüzün renginde giriydi
Siyah yalnızlık çöktü etrafa
O an hissettim ellerimde ellerinin yokluğunu
O an hissetmiştim yalnızlığımı
Kim bilir kaç kere yaşadım ben bunları
İçinden geçenleri çekinmeden anlatsaydın
Nerden bileyim bana kırgınlığını
Yüzün gülmüyor gözlerin bakmıyor kulağın duymuyor
Üç maymunu oynamak geçmişteydi çocukluk yıllarında kalan
Konuş şimdi hazırım yükle bütün hislerini
Ben taş olayım sen nehir gürle başımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!