Yokluk yıkıyor beni,
Yok olan ne diye sorma,
Umut yok,
Ölüme gönderdim umudu,
Sesi çıkmıyor hiçbir şeyin,
Sessizlik hücrelerimi deliyor,
Tuttum tuttum da savruldum,
Yeni yollara çıktım,
Bilmediğim dağlara açıldım,
Üç asırlık hikayeleri okudum,
Üç günlük dünyaya aldandım.
Düzeni değişti herşeyin,
Ritmini yakalayalım zamanın .
Fecir vakti geldi de geçiyor.
Uyanın .
Siz uyurken hayat gidiyor.
Hayat bir ırmak gibi akıyor.
Tan vakti geldi hayatın.
Uzun zaman var mıdır bilmiyorum,
Vakit çoktan gelmiş geçiyor.
Meyhane yolcularını hor görme.
Eskimiş şehirlerim var
Eskimeyen hayatım var.
Dünden öte kalan şarkılarım var.
Ölesine dokunduğum sevdam var.
Duydum ki veda etmişsin,
Küçük yüreğin uçup gitmiş buralardan,
Son kez bakmışsın babanın yaşlı gözlerine,
Sarılmışsınız doya doya bir birinize.
Son günlerin çok zor geçmiş,
Yağmur tanelerinde öğrendim hayatı.
Kış güneşini görmedim hiç,
Gönlümde dolaşan hicran bulutu.
Yakamozdan evlerim yok.
Ağacın dalları matemle eğilmiş.
Gönlümün gezgini rahmete kavuşmuş.
İki büklüm yeryüzü.
Resimlerimi yırtmış birileri.
Duyulan sestir yalnızlığımın sesi,
Dayanamıyorum ağır yük benimkisi .
Değiştim değiştim durdum,
Öldüm öldüm dirildim dün gece,
Yaşamayı bilemedim sevgili,
Halimi anlatacak kul bulamadım,
Öylesineymiş benim dostluklarım,
Bilemedim, yalnızlığın hikayesi yazılmış kaderime.
Dün yok gibi ,
Bugün de yaşanmamış gibi olacak.
Yarını da kim bilebilir ki!
Anlamak yetmiyor.
Anlatmak da...
Kelimeler cümleler vurgun yedi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!