Neden hep benim seni bekleyen,
Bir merhabanı, bir gülüşünü özleyen
Aşk tutsaklıktır bilirim elbet
Ama nedendir ki;
bir benim bu ayazda titreyen...
Bu yollar nereye gider?
Nereye sürükler bizi bu çıkmazlar,
Yürek yangın yeridir gayri
Kar etmez okyanuslar...
Fırtınalar fitiller kıvılcımını,
Bir şehir küle döner ateşinde.
Ömrüm mezarı olur kirpiğinin teli,
Ben seni bugün sevmedimki
Sanırım fi tarihiydi;
ne dağı delendim ne çöle düşen...
Gitmemiştim kafdağının ardınada.
Yaşamak yalan geliyordu,
Ömrünü bekleyen gardiyan,
Hücre kilidi pas tutmuş.
Gerilim hatlarında kuş ölüleri,
Soyuna ihanet eden;
sahte ötüşlü keklikler tutmuş ğöğü...
Sınırda silahlar, aşka geçit vermemekte,
Et ile tırnak, yazı ile tura gibiyiz,
Ne yana dönsek yüzyüze bakacağız çaresiz...
Kırılsa da içimde yüz yıllık meşe dalları,
Bilirim sürgü verir bahar zamanı...
Dışarda tipi açtım penceremi;
öte yarımsın
Tahrip gücü yüksek bir bomba yüreğim,
Mayınlanmış tarla,
Yeryüzünde katır sırtında bir kaçakçı.
Yüreği öyle sevdalı...
Oy sancılarına durduğum acı
Kolum kanadım kırık,
Ne Bitlis'te beş minare kaldı,
ne bende sabır.
Dedim eyüp olsa;
çekmezdi böyle kahır...
Bekledim seni gelesin diye;
ama sen yoksun...
Sen seni sana anlat,
Bırak bana masal anlatmayı.
Çok oldu sırat köprüsünden geçeli
Kan tükürüpte, kızılcık şerbetidir diyeli
Sen seni sana anlat yüreğim,
ya da seni hiç tanımamış bir ahmağa;
Daha sancılarını çekiyorum senin,
Gülmüyorum artık hayata
Şimdi bana senden kalan,
Karabasan geceler;
Bir de boğazıma düğüm heceler var.
Bakma ağlıyorum, sitemimdendir akan yaş,




-
Ulas Vural
Tüm Yorumlarulan kocakafa çalış oğlum bunllar boş iş bi de ağlıyon iş yok diye...ama yinede o güzel yüreğine sağlık hep böyle kal kafayı küçülte bilirsen iyi olur ama...