Arkamdan gözyaşı döküp ağlamayın,
uçanda kuşlar haberim vermez
söyleyin anama ağlamasın
beklesede kanlı göleğim gelmez
mezarım başında ağıt yakmayın
Küfrediyorlar bize salya sümük
Sırf onlara benzemediğimiz için
Saldırıyorlar gül bahçelerimize
Kirli ayakları dolaşıyor emeğimiz üzerinde
Şimdi susuşlar haykırış
Şimdi kaçışlar inadına bir duruş
Seni sevmek ibadettir,
Bir Yezidinin güneşe olan aşkıdır...
Yahudinin gözyaşıdır ağlama duvarında...
İsa'nın gülümseyen suretidir,
Çarmıhtan son bakışıdır hayata...
Ağlayamam gözlerim dermansız
görüş günü nerdesin sevgili
prangalar dilsiz kitapsız
gör neyledi aşk beni
Birşeyler değişmeli artık,
Örneğin yıkılmalı kaleler
Katran katran gurur
Ve asılmalı inat
Yıkımım olmamalı kendim
Sen kendimsin kendimden yakınım
Bir yıldız daha kaydı,
yırtarak gecenin karanlığını...
Şimdi bir eski zaman eşkıyası,
vurulduğu yerde kaldı.
Failsiz bir çığlık bırakarak ardı sıra
bedeni paramparça,
Şimdi ufuklara takılı gözüm,
Gün batımı geçen gemileri seyre daldım
Nice okyanuslar var bizi ayıran
Ve binlerce mil ötedesin sen,
Geride neler bıraktığını bile bilmeden
Yokluğunun tarifin yok ki bende
Sesinde gülüşünü gördüm,
Ben düşerken bir yardan aşağıya
Sesinde gülüşünü gördüm,
Kanarken bedenim şah damarından;
Yitirdiğim bilincim değil sendin,
Gülüşünü gördüm diyorum gülüşünü
Bir kaleyi düşümde gördüm,
Cenneti yaşadım, cehennemi bildim.
Uçurumlara verdim bedenimi,
Hançerimin kınında saklıydı ömrüm.
Pervane oldum ateşe koştum,
Aşk ile şahrud oldum coştum
Şimdi tüm yargılarımı bıraktım bir kenara,
Sorulmazları soruyorum yüreğime
Üzerine yürüyorum benliğimin
Kelebeğin ateşe aşkı gibi;
yanacağımı bile bile gidiyorum,
kor alevler üstüne...




-
Ulas Vural
Tüm Yorumlarulan kocakafa çalış oğlum bunllar boş iş bi de ağlıyon iş yok diye...ama yinede o güzel yüreğine sağlık hep böyle kal kafayı küçülte bilirsen iyi olur ama...