Dibe batmış yakamozun şavkında gözlerin,
aynaya bakıp kendini bulamazsın sen...
Turuva'ya atı sokmaya ne hacet,
Ben sana açmışken kapılarımı...
Kavşağa varmışken yolu meçhule çıkansın sen,
Yaşamın bir mucize, armağan değil;
Yalnızdı ve terk edilmişti karanlık
Karanlık neyi anlatır ki esmer kız neyi?
Kör bakışmalarımı balkonlardan
Yoksa inatçı bir bekleyişi mi;
Anlamını yitirmiş şafakları anlamlı kılan
Ya da kırmak için suskunluğun zincirlerini
Tut ellerimden,
İdama mahkum birinin
Özgürlüğe hasretiyim ben,
Uzak ütopyaların çaresiz sürgünü...
Telafisiz bedeller verdi ömrüm,
Tut ellerimden,
Yanan cıgaramın külünde suretim,
Bir izmaritlik yolum kaldı önümde.
Söbelendim,
halbuki; hiç bulunmaz sanıyordum beni...
Kalmadı hiç umarım,
ama,
Tütün bas, kanayan yerine yüreğinin,
Bilirim, yaran ağır ama;
Düştüğün yerden kalkmasını bil…
Değmesin kimsenin gölgesi,
Yağmur damlaları misali,
vuruyorsun pencerimin camına...
kapılarım sürgülü,
tak etti ayrılık canıma...
Garip bir yer şu dünya,
Niye geldik ve nereye gidiyoruz...
Bazen küçük dağları yaratan biz;
Bazende bir serçe gibi
Ürkek ve savunmasız değil miyiz?
Pınar başlarında akan
duru suydu yüreğim
Tutsak bir ezgiydim
dilim yasaklı;
Dilim sözsüzlüğe mahkum.
Ama ben adını fısıldardım geceye,
Zaman şimdi geçmesin,
Geçmesin ki gözlerim gözlerine,
Ellerim ellerine kenetlensin...
Mağrur bir türkü gibi vursun yüreğim,
Ezgisini duyursun tutsak vatanıma
Seni taşısın bir rüzgar,
Yalnızım çöl ortasında açmış bir çiçek gibi,
bilmem beni anlıyormusun ey sevgili...
üşüyorum, kış ayazındayım,
dökülüyor yapraklarım;
gelde gör halimi...




-
Ulas Vural
Tüm Yorumlarulan kocakafa çalış oğlum bunllar boş iş bi de ağlıyon iş yok diye...ama yinede o güzel yüreğine sağlık hep böyle kal kafayı küçülte bilirsen iyi olur ama...