Gün gelir ufuklarda yine şahinler süzülür.
Kargalar sürüsünü toplarda gider..
Türklüğün karşısında bükülmeyen bükülür
Zalimler zulmünde boğulur gider...
Gün o ki Muhsinin merhabasıdır.
Gün o ki Arvasinin son vedasıdır.
Gün o ki takvimin son sayfasıdır,
Hayati sevinçtir, memati yastır.
Sürgün edilmişler ata vatandan
Eşiğine düşmüşler Anadolunun
Onlar bize gardaştır Oğuz atadan
Gardaşlığına muhtaçlar Anadolunun
Bakışlar mazlumca alınlar açık
Biz yıllarca haykırdık, ayağa kalk Sakarya!
Nedense milletime, hep yüklendi angarya.
Hani inançlı adam, gemileri yakar ya.
Yaktık tüm gemileri, yürüyoruz Sakarya.
Ya dikenler içinde diken olur batarsın.
Devirlerin çoğunda hep ayaklar altında,
Taa kabilden beridir ezilen bir varlığım.
Merhametle hükmeden bir hükümdar yanında,
Bazen yeri gelince abad olan varlığım.
Günahsız bir çocuğun düşen göz yaşlarında,
Sahile vurunca yıldızlar bir bir.
Kumlara kadife topuklar gerek.
Bırak yakamızı hoyrat med cezir.
Yıldızlara denizler deryalar gerek.
O gün keş dağı kanlı çukurda,
Bir hüzün, bir kar, bir yiğit düştü.
Dualandı ümitler kaldı yarına,
Yarınla beraber ümitler düştü.
Ve karlar altında donarmış güneş.
Bir kez daha yirmi dokuz
Mart geliyor koca reis
Sensizliğe gark olmuşuz
Keş dağında koca reis
Ey mart seni takvimlerden
Vaktiyle kervanlar yola gidermiş.
Gidermiş ve lakin yollar güzelmiş.
Yollar çetinmiş, yollar dikenmiş.
Yolu güzel eyleyen kullar güzelmiş.
Asya'da Metenin yiğitlerinden.
Sultan Alparslanın tüm alplerinden .
Yıldırımdan Fatihten Yavuz Selimden.
Kalan şanlı sancak Mehmedim sende.
Çanakkale gibi bir dar boğazda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!