Biçareydi çarenin peşine düştü
İlaçlar beyhude takatsiz düştü
Kırk dördünde dermansız dertlere düştü
Umut var, derman yok, bağrımda sızı
Şahidim ki Allaha isyan etmedi
Şu yirminci yüzyılın getirdiği ayrılık.
Gurbetin yarasıdır ruhumdaki bu darlık.
Kara bulutlar sarmış ufuklarım karanlık.
Bir vuslat güneşiyle geri gelsin aydınlık.
Hatırıma düştüde Tuna’da yiğitliğim
Bir kutlu ses çağırdı.
Görev yine ağırdı.
Yiğit olan duydu da ,
Namert yine sağırdı..
Bir şiir demindeyim hecelerim buğulanmış
Rengimde uzakların tarifsiz hasreti var
Bir şiir demindeyim hecelerim ıslanmış
Kalemimde göz yaşı kağıdımda elem var
Bir şiir demindeyim dertlerimle uyaklı
Toprak ve kan hiç bu kadar sarılmamıştı birbirine hüzünle.
Ve toprak hiç bu kadar pak değildir o güne kadar.
Zira şehit kanıyla yıkanmaktadır durmaksızın.
Kara, kızıl, sarı, renk değildir mananın yükü o gün.
Çünkü iman renkte değil yürekte belli olur.
Kopan el, kol, bacak eheminyetsizdir bu uğurda.
Hainin kahpenin olduğu yerde
Anne feryad eder evladım nerde
Gün batar gün doğar devran dönerde
Kan düşmüş toprağa can geri gelmez.
Şimdi diyorlar ki ayıya dayı.
Demezsen sokaklar hep çıkmaz sokak.
İstersen uzanıp tutuver ayı.
Çıkar yol iltimas torpilden sokak.
O gün ülkünün neferleri haykırdı:
-Kanımız aksa da zafer İslam’ın.
Eylülde yiğitler derdest edildi.
İslam için haykırdı, çırpındı diye.
Zindanlar bir ölüm sessizliğinde.
Çığlıklar var ruhların derinliğinde.
Rahmeti rahmanın cümle aleme
Gönderdiği kutlu nebi hoş geldin
İmanla bağlanan bütün kalplere
Şefaatçi kılınan nebi hoş geldin…
Kurumuş çölleri yağmur misali
Rahmeti Rahmana iman eylemiş.
Kuranı sünneti rehber eylemiş.
İnandığı gibi amel eylemiş.
Rabbine doğru gül revan oldu.
Bir ömür rabbine kulluk eylemiş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!