Bakma öyle dipsiz gözlerle yüzüme,
Sonra kanarım.
Bakma yüreğimi delercesine,
Baktıkça sen,gözlerinde yanarım.
Bırak akşam olsun artık,
Sal güneşi,salda gitsin.
Kabir;
İn sarayına,tahtadan merdivenle.
Kabir;
Haşrine sur arayan o bedenler nerede?
Kabir;
Taşıyla,toprağıyla benim süslü evim.
Etle tırnak gibi olalım seninle,
Ağaçla kök gibi.
Ne sen tenimden ayrıl,
Ne de ben gövdeni bırakayım.
Kara değidi benim sevdam.
Belki biraz gri,
Belki biraz hakkı yenmiş.
Ama temizdi hep,
Hep taze çiçek kokulu,
Hani o ferahlatan içimizi.
Onun gibisindir sende.
Kopmuşsundur en ince yerinden.
Bağlasanız kopanları,
Bir uzun ip yapar belki.
İşte bu umuttur,
Yaşatan sizin gibileri.
Her bir yaprakla,
Bir sevdalık daha,
Düşüyor toprağa.
Evet her bahar da,
Dallar taze yapraklar döker.
Peki sonbaharda dökülenler.
Hüznüm ürkütür geceyi,
Öylesine zifiridir yokluğun.
Bilirim,acıdan saymazsın bunları.
Çok zaman yalandır sana bu halim,bilirim.
Ne var ki,
Kaçtır gün ortasında karanlığı görüşüm,
Kalbim küçük Hira,
İçinde seni buldum.
Ben masivadan boşanmış,
Seni arayan bir duldum.
En derin mezardır kalp.
Tüm acılarını gömersin,
Yine de dolmaz.
Ama bir küçük aşkı,
Hiç bir yerine sığdıramaz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!