Hiç bir yere,
Bakmama gerek yok.
Seni görmek için.
Biliyor musun?
Göz kapaklarım,
Senin evin.
Nereye kaçıyorsun?
Saçmalama.
Kendinden hızlı koşa bilir misin?
Herkes kafasının dikine gitti.
Bilemediler;
Hal bu ki kabirde tüm başlar,
Aynı kıbleye uzatılırdı.
Daha ne kadar yazayım?
Yetmez mi?
Bunca kağıt,kalem,
Bir yürek etmez mi?
Bazı kuşlar,
Kağıttan bile olsa.
Kanatları kanar,
Gökyüzünü bulamazlarsa.
Yürü içimde kahır adlı bir adam,
Çınlatır gönlümün taş sokaklarını.
Çeker getirir geceyi ardından,
Hasret okşar yanaklarımı.
Yürü içimde bir adam,
Ezer yıllanmış anıları bir bir.
Gözlerini kocaman açtı,
Ve yüzünde o şaşkın ifadeyle,
Sordu:
-Bunu neyle yaptın?
Cevapladım:
-Kalbimle.
Hangi yönden geldi ilk ses?
İlk ışık hangi yıldızdan?
İlk rüzgar kimin için esti?
Ve hangi dağın ardından,
Doğdu ilk kez güneş?
Kimin dudaklarını ıslattı ilk yağmur?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!