Haydi gel beraber yola çıkalım.
Ne kış olsun mevsimlerden,
Ne de bahar.
Sarı bir güz akşamı olsun.
Yürüsün bizimle beraber,
Tüm yeryüzü yürüsün,
Gittim sandın değil mi?
Hal bu ki hangi yıldız,
Sönmeden terk edebilir,
Kendi güneş sistemini?
İç mimar diye,
Birileri var ya hani.
İşte sen osun.
Ne vakit kırılsa içim,
Sen tamir ediyorsun.
Kuşu olmayan,
Telgraf telleri gibiyim.
Hangi haber geçse içerimden,
Artık hep biraz eksik.
Yürek ten kafesinde,
Gün görmemiş yarasa.
İçtiği sevda kanı,
Bir dirhemcik yarasa.
Bu sabah uyandım.
Baktım ki aynaya,
Yüzüm yok.
Meğer sen giderken,
Beni de götürmüşsün.
Bir yerlerde sabah olmuş olmalı.
Güneş doğmuş olmalı bir yerlerde.
Neden karanlık sema?
Neden yağmur bulutu rengi her yer?
Korkuyorum evet,
Söyletmek mi derdiniz bunu.
Neler gördü bu gözler,neler çekti bu gönül,
Rastlamadı bahara,koklamadı bir sünbül.
Ah dedi,aman dedi,eyvah dedi her daim,
Ne zalimler tanıdı,zaman hepsinden zalim.
Haydi yine,
Kaybettiğim yerden kazan.
Haydi söküklerimi dik,
Yine ellerinle.
Bu sabah ya da bu gece.
Kırılan dallarımı yeşertsene.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!