İnsanım en nihayetinde
Olabildiğince hayatta
Ve tüm insani duygularla
Ama her duygu yansımıyor
Her istendiğinde dilediğince
Hislerin tutsaklığı
Karıştı tüm renkler
Üstümde bir karmaşa
Sulandı gözümde hayat
Aktı kurak kırlara
Bir yabani dikenin
Yıllar öncesine götür beni aklım
Yıllar önceki deli zamanıma
Engellerden korkmadığım
Sonuna kadar savaştığım zamanıma
O zamanlarda duygusaldım
Ama duygularımdan
Yoğurmayın kalbinizde yorgun savaş çiçeği
Elimde bir kelepçe hapseder geleceği
Şiir değil bu yazdığım devrik bir edebiyat
Lütfen çekil önümden eğer adınsa hayat
Boşverin siz beni,
Yetmişlik dede gibi yaşar
içimde hayat.
Ne kimliğim
ne hissettiğim razı gelmesede,
kurulmuş bir kere
Geri dönecek mi var bırak kalsın yerinde
Ne dönüşler yaşadık hayat denen dehlizde
Atel yapsanda tutmaz kalbin kırık köprüsü
Silersinde beyninden ürür itler sürüsü
Takviminden dökülmemiş yapraktır ayrılık.
Kapı girişinde duvara asılı,
“Hoş geldin” yazılı bir tarla korkuluğu gibi
Dönüşünü dört gözle beklediğin özlemin gelir diye
Bir umut kırıntısı birikmiş yüreğinde.
Kaderime kurşun sıkan
kanlı cellat elinden
içtim kendi kanımı,
bir ip verdi elime
sıktım kendi canımı,
boğazımda düğümleri
Konuşmayı seven akışkan bir dilim var
Sanıyordum kendimde
Renkli dünyamda bütün herşey
Güzel görünür gibiydi
Ama neden bilemiyorum
Sana söylemesi zor sözlerin
Benliğimde hislerimde seni gizlerim
Gördüğün bende değil benliğim
Kalbimde saklıdır gerçek kimliğim
Ben sevdanın büyüttüğü çılgın bir deli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!