Ey, sefaleti zerafet eyleyen sevgili!
Ey, kışları bahara erdiren sevgili!
Dünyanın başını döndüren sen
Sevdaya ateşi veren sen
Kitap sırtında eli kalemli bir cengâver
Başkomutan cengâver
Ordusu atlı ve kılıçlı
O farklı
Mücadelesi ordusu
Atlar ve kılıçlar
Batılılar güzel söylemiş:
“Çirkin kadın yoktur, az içki vardır.”
Hiç içki içmedim -bilirsin-
“Batı”yı içki, beni duygularım sarhoş etti her zaman
Bu sarhoşluk sevdirdi her şeyi
Elimde bir şişe duygu
Seni çok sevdim
Sana olan sevgim sevdirdi her şeyi
Beraber kitap okuduk
Beraber şiir yazdık
Beraber taş attık gökyüzüne
Yıldız düşürmek için
Bahar geldi her yer yeşerdi
Senin için diktiğim güller açtı bahçede
Yüreğimi ektim toprağa
Filizlendi demet demet sevgi açtı
Baharlar bitti kış geldi
Ama sen gelmedin
Sen doğmakta olan bir güneş
Ben bitmekte olan bir karanlığın son çizgisi
Yüzüme değdi ilk ışıkların
Sonra bütün bedenimi aydınlattı aydınlığın
Ben bildiğim ben
Kaçtı benden sana doğru
Zamanın birinde,
Bir köy bir göle sevdalanır
Büyük ve yüce bir sevda olur
Dilden dile gönülden gönüle dolaşır
Kralın kulağına kadar gider bu sevda
Derler ki
Yağmur toprakla gül bahçıvanla buluşunca
Bahar gelir bayram gelir her yere
Yağmur yağdırmak da zor gül yetiştirmek de
Emek ister zaman ister sabır ister
Yağmurlar yağar güller yetişir de
Gül bahçesi olunca her yer
Bir var imiş bir yok imiş
Su yağmura sevdalı imiş yağmur buluta
Gündüzlere Güneş gecelere Ay hâkim imiş
Güneş bedenleri Ay yürekleri ısıtır imiş
Güneş, kendine yaklaşanı yakar imiş
O nedenle korku salmış
Zeliha’ya,
(İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi)
Şimdi yoğun bakımdasın
Kimseyi içeri almıyor doktorlar
Kendimi sana bıraktım
Serdar Bilgin
Serdar Bilgin