Karla Sarıkamış’ta tanıştım
İlk kez, Sarıkamış’ta üşüdüm
…Ve Sarıkamış’ta âşık oldum.
Yalnız Sarıkamış’ta üşürmüş
Ve âşık olurmuş insan
Zeliha’ya,
(İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi)
Sen yoksun ya
Bir yanım yok her şey uzak bana
Umutlarımı sakladığım yarınlar bile tedirgin
Hz. Muhammed(S.A.V.) ’e,
Sevgili ak düşürmüş semalara aydınlatmış gönülleri
Su olmuş serpilmiş yangınlara
Kendi yanmış ama yaktırmamış sevdaları
Ateş olmuş düşmüş yollara eritmiş zamanı ve mekânı
Sevgiyle başladı her şey
Sözle devam etti
Söz, bazen sirkeyi bal eyledi
Bazen ateşi su
Bazen toprakla suyu harmanladı
Can verdi insana
Bazı anlar yolu uzatırız
Yolculuğu sevdiğimizden değil
Yol arkadaşımızın muhabbetidir yolu uzatan
Yol hiç bitmesin isteriz
Bazı anlar ilham gelir
Şimdi sen bu akşam yoksun ya!
Şimdi kim yakacak odamın ışığını!
Karanlığa sözüm geçmez ki benim!
Kış gelmiş Güneş terketmiş semaları
Yıldız yağıyor çatıma semalar karanlık
Saçlarımda kar penceremde karanlık var
Ölümün de adı varmış
Gül olmasa bülbül
Serap olmasa su ölürmüş
Işık olmasa göz
Sevda olmasa yürek ölürmüş
Ölüm olmasa hayat ölürmüş
Ekmek arasına sevgi koymayınca
Karın doymuyor be Ankara!
Aç dolanıyorum sokaklarını
Ayaklarım çıplak ekmeklerim yavan
Yüreği sulayan denizlerin bile yalan
Ne deniz kokusu var ne martılar
Sen yeşilliklerin müjdecisi bir ilkbahar
Ben seni kovalayan bir kara kış
Ansızın çıkarsın karşıma
Alırsın beni kollarına
Tüm vücudum hisseder seni
Yağmurlarınla renklenir her yer
Bedenler ölür elbet.
Toprak bedeni de çürütür yüreği de.
Ancak…
Yüreğe aşk düşünce,
Toprağın gücü yeter mi yürekteki aşkı çürütmeye?
Söylesene!
Serdar Bilgin
Serdar Bilgin