Bozok ellerinin yiğit evladı
Söyler ciğerleri, ezer Tatlıtürk
Bozlaklarda geçer her daim adı
Sıralar ard arda, dizer Tatlıtürk
Bir gönül dostudur, yoktur kibiri
Karlı dağlar sarmış dört bir yanını
Kim döktü gözünün, yaşını Leylim
Hangi namert sıktı senin canını
İndirme o güzel, başını Leylim
Sen de bir kötüye düşmüşsün belli
Seni bilmez hiç kapına gelmeyen
Uzak duran yollar seni ne bilsin
Yaşadığın yerde senle olmayan
Ayrı duran kullar seni ne bilsin
Bize hep uzaktı bahçeler bağlar
Haksızlığı, nasıl etsem, ifade
Yetimin malını, çalanlar gördüm
Hitabı güçlüdür, sözler ziyade
İçinde kırk türlü, yalanlar gördüm
Benlik hırkasını, sırta giyerek
Gücümüz tükendi çaresiz kaldık
Ne olur ALLAH'ım ver rahmetini
Milletçe bir olup sana yalvardık
Ne olur ALLAH'ım ver rahmetini
Bu felaket bizi perişan etti
Adına türküleri, yaktırıp da söyleten
Şiirleri yazdıran, ahu gözlüm nerdesin
Aşk acısı çektirip, inim inim inleten
Ruha sevgi sızdıran, melek yüzlüm nerdesin?
Sevda nedir bilmezdim, onu bana yaşattın
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan
Masalların şimdi nerede annem
İçimize tutku ile işleyen
Söylediğin türkü, nerede annem
Yatarken mırıldandığın ninniler
Şu yüce dağlara vurdum kendimi
Söyleyin ben daha nere gideyim
Fani dünya ile yordum beynimi
Aklımın kaldığı yere gideyim
Düşünemez oldu çilekeş başım
Yürek dayanmıyor artık bitirin
Oğlumu kızımı bana getirin
Gelip yanı başıma da oturun
Söyleyin hasretlik nereye kadar
Nereye kadar bu nereye kadar
Yanar durur yürek, kimse bilmiyor
Sen bu canı sensiz, yaşar mı sandın ?
Gözlerim hep yaşlı şimdi gülmüyor
Bu gönülü sensiz coşar mı sandın?
Ak ömrümü yar çevirme karaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!