Senin şanın “sübhânellezî-esra”
Huzur-ı Hakk’a davetin Muhammed
Seni sevdi, sever Hazret-i Mevla
Dergahına azîmetin Muhammed
Kudret kadehinin sütünden içtin
Yetmiş bin hicabı yarıp da geçtin
Bir demde huzur-ı Hakk’a ulaştın
Kabul oldu tahiyyatın Muhammed
Sensin şeref bulan nur sarayında
Cihetten münezzeh, yar sarayında
Lâ-mekân şehrinde sır sarayında
Tertiblendi ziyafetin Muhammed
Arşa kadem bastın, titredi cihan
Na‘liñ tozu o kubbeye armağan
Hâne-i vahdette sevgili mihman
Sen idin, budur şöhretin Muhammed
Her hali arzettin Şahlar Şahı’na
Teveccüh kıldıkça barigâhına
Senin nazın geçmez mi dergâhına
Affolundu hep ümmetin Muhammed
Aşkınla devredip döner felekler
Hem dahi raks eder suda semekler
Umar enbiyalar, cümle melekler
Kıyamette şefaatın Muhammed
Parmağın semada kameri yardı
Ridâ-i levlâkiñ altına girdi
Cem’iyet-i kiber cümlesi gördü
Hira’daki mucizatıñ Muhammed
Gönlüm seni sevdi ey sahib-cemâl
Seven âşıkların hep buldu kemal
Getirdiğin dine erer mi zeval
Çünki bâki, şeriatın Muhammed
Cemâl Hoca kulun kurbanın olsun
Oñulmaz derdine dermanın olsun
O mücrim affına fermanın olsun
Umar, umar bu himmetin Muhammed
Kayıt Tarihi : 5.9.2009 01:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
[Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; …
(İsrâ Sûresi, ayet 1, Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, TDV, Ankara 1993, s. 281).
TÜM YORUMLAR (2)