(TERCİ-İ BENT)
1
Yezîd’e nâlet olsun niçün uydu hevâya
Allah Allah bu ne hal yaptı ehl-i Abâ’ya
Hasan’a ağu verdi, zulmetti şehzâdeye
Ümmet gözün kör ola, hele gel bu sahrâya
Şimir çaldı hançeri, gerdanı hub zîbâya
Nâlet ola o kelbe, düşe kahr-ı Hüdâ’ya
Esen yeller haber ver bu hâli Murtazâ’ya
De ki çifte kuzular gitti dâr-ı bekâ’ya
Âl-i Yezîd zulmünün sesi çıkar semâya
Bu ne cefâdır Allah, evlâd-ı Mustafâ’ya
Hüseyin atdan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
2
Çifte küpesi düştü, arşurrahman ağlıyor
Kürsü kalmış kararsız, kevn ü mekân ağlıyor
Levh-i mahfuz kalemi, emr-i fermân ağlıyor
Secdede Cibrîl ağlar, melekler kan ağlıyor
Sekiz cennet, yedi nâr, heft âsumân ağlıyor
Matemdedir, yıldızlar, mâh-i tâbân ağlıyor
Gün yüzün gubar almış, cümle cihân ağlıyor
İdris secdeye düşmüş, hûri gılmân ağlıyor
Seher yeli durulmuş, durgun ummân ağlıyor
Kerbelâ çöllerinde, çifte civân ağlıyor
Hüseyin atdan düştü sahra-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
3
Hasan’ın ağu içti, leb-i sükkâr ah çeker
Hüseyin atından düştü, kime şikâr ah çeker
Nerde kalmış acabâ, bak Zülfikâr ah çeker
Ali’nin on bir oğlu, yerde yatar ah çeker,
Fâtıma ana ciğeri sızlar sızlar ah çeker
Ümmügülsüm, Rûkiye, çifte nigâr, ah çeker
İbrâhim, Kâsım ağlar, kılar zâr zâr ah çeker
Hatice ana duymuş, yavrum diyer, ah çeker
Meryem, Asiye gelmiş, ağlar ağlar ah çeker
Havva Hasan Hüseyin’im diyer diyer ah çeker
Hüseyin atdan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
4
Medîne dağlarında, süsenle sünbül ağlar
Taksîrât nedir, atmaz, esmez oldu yel ağlar
Dağlar ingil ingilder, sular sarhoş sel ağlar
Cümle kuşlar figanda, bak dertli bülbül ağlar
Vîrânede baykuşlar hû çeker, yil yil ağlar
Kerbelâ’ya kulak ver, sahra ağlar, çöl ağlar
Biten otlar baş eğmiş, çiçek, çimen, gül ağlar
Nâlet ola Yezid’e, şâh u gedâ kul ağlar
Ey Murtaza, gel yetiş, binekte Düldül ağlar
Hasan’ın ağu içmiş, göz yaşları göl ağlar
Kerbelâ imdâd ister, gözler seni yol ağlar
Hüseyin attan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
5
Hazret-i Âdem, âlî-şân nebî-zîbâ ağladı
İdris Firdevs içinde, kasr-ı a‘lâ ağladı
Nuh ile Hud, Salih’i düştü zar-zar ağladı
İshak nebî, İbrahim, İsmail, Harun ağladı
Yakub, Yusuf, Şuayb, Lût, hem de Yahya ağladı
Zekeriyâ zikrinde, Tûr’da Mûsâ ağladı
Mekke, Medine, Kubeys, Tûr-i Sînâ ağladı
Dahi Hârûn’la Da‘vûd, Süleymân da ağladı
Dertli Eyub’la Cercis, İlyas da ya ağladı
Elyasa, Zülküfl’ü, hem Meryem, İsa ağladı
Hüseyin atdan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
6
Ebâ Bekir, Ömer’e, bu zar erdi Osman’a
Cümle Kureyş Ensâr’ın, düşmüş ah u figâna
Âl-i Yezîd boyadı, çifte kuzun al kana
Ey Server-i Enbiyâ, sen bunu de, Sübhan’a
O gün ola göreydim, Yezîd düşe nîrâna
Sırattan seyredeydim, geçer iken o yana
Cümle nebiyle ümmet, sallanarak cinâna
Hûriler karşı gelir, Hüseyin’le Hasan’a
Fâtıma ana şad olur, müjdeler gider rıdvâna
Şehitlerin sultânı, vuslat bulur cânâna
Hüseyin atdan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
7
Cemâl Hoca, Yezîd’i yara tapşur kahr ola
Ah çekuben ağla, gel zara tapşur kahr ola
Lânet âl-i Yezîd’e, ere tapşur kahr ola
Yüz on dört suredeki sırra tapşur kahr ola
Hazret-i nurdan düşen tere tapşur kahr ola
Yüz suhûfun serveri çâr’a tapşur kahr ola
Bin bir kelâm tuhfesi, Tûr’a tapşur kahr ola
Bu davayı te’hir et, haşre tapşur kahr ola
Âl-i Yezîd sevk olur, nara tapşur kahr ola
Alır bu tadı anda, BİR’e tapşur kahr ola
Hüseyin atdan düştü sahrâ-i Kerbelâ’ya
Cibrîl, kurban, haber ver, kabrinde Mustafâ’ya
Kayıt Tarihi : 31.8.2009 03:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yapmakla etmek arasındaki farkı biraz da arkadaşlar araştırsınlar..
eylemlerine İngilizcede olduğu gibi zihinsel
eylemlerde 'do' 'etmek',cismani
eylemlerde 'Make' 'yapmak' anlamlarını yükler.Bu
durumda 'şaka yapmak' hareketsel bir eylem,'latife
etmek'zihinsel bir eylemi karşılar.
Tabii bu durumla uyuşmayan bir yığın kullanım da
mevcuttur:
Kahvaltı etmek (harekete dayalı eylem)
Sohbet etmek ' ' ''
Küfür etmek...vs.
'yapmak' eylemiyle birlikte deyimleşmiş kullanımlarda
da soyut durumlar görülebilir.
'şaka yapmak' eyleminin zihinsel olanı da vardır.
Plan yapmak ' ' '
hesap yapmak...vs.
Gerçi macazlar bile gerçek anlamdan türeyen
göstergeler olduğu için buradaki 'yapmak' eylemlerinin
menşeyinin harekete bağlı edimlerden dönüştüğünü
söylemek yanlış olmaz.
Özetle:
Zihinsel eylemlerde 'etmek'
Harekete bağlı, cismani eylemlerde 'yapmak' eylemini
kullanmak akla yatkın görünüyor.
Selamlar...
benim alıntıladığım nergileli türkünün anafikri ise : oku oku adam ol baban gibi eşek olma'dır..
içimize adamlık coşkunluğu serpeleyen bu şiirler bu türküler bizim..
İşin uzmanları bu sayfaya ya uğramıyorlar,yada bizim yazıp çizdiklerimize kıs kıs gülüp geçiyorlar.Ben aradan çıkıyorum
beynimde uçuşmaya başladı heceler
haydi sizlere hayırlı geceler.
Kolay gelsin.
TÜM YORUMLAR (26)