Tut ki; yanılmışım
Bırakma beni kör kuyularda
Sorulmamış, cevap bekleyen sorulara
Sarılmamış, el değmemiş sevdalara
Yapayalnız bırakma beni
Sensizliğinle, özleminle, hasretinle, sevginle
Sen, her güzelliğin canlı sergisi,
Ben, kırık bir gemi aşk denizinde.
Sen, kalp yarasının emi, sargısı,
Ben, yanıp kül olmuş sevda közünde.
Ben de bir Ademoğluyum,
Hâbil kadar iyi niyetli,
Ve Kâbil’e benzer caniliğim…
29.08.2013
Bu gece rüyamda seni göreceğim
Uçurumda ben, sen ise aşağıda ağlamaklı
Yalvararak yakararak bana bakıyorsun
Atıyorum kendimi
Bırakıyorum boşluğa, kuru bir yaprak gibi…
Bilmezdim özgürlüğün o denli güzel
Hayat bir yolculuktan ibaret
Hep gidişi olur, dönüş yoktur geriye
Ama sağı ve solu vardır elbette
Hep gidişi olur, dönüş yoktur geriye
Yalnızız, yolculuğa bu ilk çıkışımız
Ümitlerimiz, kederlerimiz benim,
Mutluluklarımız yalnız senin olsun.
Hayallerimiz, rüyalarımız benim,
Uykularımız yalnız senin olsun.
Şimdi, şiirlerim şahit,
Ellerin ellerimden emin,
Nerede neden niçin,
Avuçlarına aldın aşkımı
Yanaklarında yaktın yangınlarımı.
Sabah şafak söküp, aydınlıklar açılınca ufuklara
Toprak el pençe, diz divan durunca dualara
Ne zaman, ne mekan kalır seninle aramızda
Ayrılığın kor olsa da, üşütse de yokluğun beni
Yaz olur kışlarım, yol alır giderim tarifsiz sevdalara.
Uzaklıklar seni korkutmasın,
Elindeki kalem kadar yakınım sana.
Başkaları seni sarmasın,
İçindeki sevgin kadar yakınım sana.
Gözlerin uzakları aramasın,
Kokladığın çiçek kadar yakınım sana.
Özlemek; ayrılık demek değildir, özlüyorum
Yalnızlık; ayrılık demek değildir, yalnızım
Beklemek; ayrılık demek değildir, bekliyorum
Sevmek; ayrılık demek değildir, seviyorum
Seven insan; ayrılık olmadan, yalnızlık olmadan
Ve özlemeden de bekler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!