Sitemlerim sana değil kendime
Küskünlüğüm birtek kendi gönlüme
Ahım yokki karşımdaki kimseye
Aşılması zor olan dağlar bende
Şubat'a sözleştik, buluşacaktık.
Ben gölcük, sen Antep’ten gelecektik.
Nerden çıktı Kilis, yolu mu şaştık?
Gurban olam doktor umudu kesme.
Kilis dedikleri, ne uzun yolmuş!
Felaket gecesinin ardından, derin bir sessizlik çöktü üstüne.
Ey benim gönül sızım, hasretim, ata yurdum, memleketim, Maraş’ım.
Dağlarındaki kardan daha soğuk, yanan ateşten daha yangın yüreğimiz.
Acılarımızı anlatacak bildiğin bir dil, ya da bir kelime var mı?
Ey gönül sızım, ata yurdum, Maraş’ım.
Pınarın başında evim,
Sardılar başıma düğüm.
Gayınoğlu hayın çıktı,
Kâtipler bunu da yazın.
Kararını verdi hâkim,
Yavrularım kaldı yetim.
Allah’ın günah yazmadığı yaşta azat etmiştin.
Vazgeçtin benden, yok saydın, fazla geldim.
Yük saydın beni kendine, evlat diye görmedin!
Hiçbir şeyin değildim, biliyordum.
Misafir olarak bile yer bulamadım babam yüreğinde.
Ben, çocukluktan kalma yetimliğime ağlarken,
Karışma etliye sütlüye dediler
Suya sabuna dokunmadan yaşa dediler
Bana dokunmayan yılana paşa dediler
Kimi kime şikâyet edeyim Atam
Rüşvet haram hem de yasak dediler
Söz verdim kendime,
Seni unutmayan aklıma unutmayı öğreteceğim.
Belki, oynatacağım aklımı, tımarhanelik olacağım.
Ama öğreteceğim, bu akılsız aklıma seni unutmayı.
Öğrenecek bu kalp sensiz atmayı.
Sevmeyi kendi öğrenen bu kalbime, unutmayı ben öğreteceğim.
Geçmez olmuş adım, gayrı dilinde
Kahır varmış bana, her sözünde
Yıl dolandı göremedim yüzünde
Yavrum, sana ana olamadım mı?
Bağrım paspas idi benim gayemde
Çocuksu gülüşlerimin arasında sıkışmış, düşlerim vardı o şehirde kalan.
Yasaklı kaldım doğduğum yere.
Döndüğümde kapısını bulamadım.
Yaşanmamış çocukluğum ağladı peşimden, ardıma bakamadan.
Sürgünlerim var o şehirden.
Bir garip haldeyim anne, bilmem ki nasıl tarif edeyim.
Bazen küçük bir çocuk oluyorum,
Saçlarımı okşuyor ellerin,
Tek tek koklarcasına.
Sofraya birazcık sen koyuyorum,




-
Şemsi Hançer
Tüm Yorumlarseni hasret ve özlemle bekliyorum asker oğlum