Sırtımdaki kambur nedendir a dostlar,
Uzun sanılan pervasızca yürüdüğün çizgide,
Gümrah kuvetli bıyığın sakalında olsa,
Sıksan yumruğunu,çatsanda alın kaşını,
Kendi müdafan bazen kısa kalır.
Kazandıkların kaybettiklerin,
Değişime uğrayandan fazla,
yaşanması lazımsa hayat,
yıllar içinde ömürler kısa,
Yediden yetmişe,
Yavrularına kol kanat gerdin,
Ta derinden yüreğine bastın,
Şefkatini bizden esirgemedin,
Ağladın, ağladın gülümseyemedin
Çorbamızda tuzu eksiltmedin,
Gül koydum adını herşeyin,
Suyun ekmeğin, yemeğin,
Sokakların cadde labaların,
Gazel okudum ayrılığa gül.....
Esiri ettin ruhumun,
Hevesin kırılmışsa,
Bitirilen nefes,boşuna,
Seni,duyan yoksa,
Çığlıkların,boşuna...
Gülünü soldurana,
Kızgınlığın,varsada,
Ömrümü verdim toprağa,
Özgürlük ateşinide yaktın,
Tertemiz mutluluklar için,
Ağlarını ördü yine kader...
Sevgiydi,barıştı, hürriyetti,
Küçücük kalpleri merhametli kılarsın,
Herkezin gönlünde yatan,yer bulansın,
Kıyaslama yapılamayan,hoş sohbetlerin,
Emek olmadan,tek kazanılmayan,vatansın.
Tek cümle ile,minnet duyulansın,
Gecenin masumane saatinde,
Gülün umursamaz haline,emeğe,
Rüyada bir bedel harcamışım,
Yatmadan önce sabır çekmişim.
Ömür harcanır, harcanmaz değil,
Sızlanma GÜLüm derinden derine,
Bağlanmış bu cana kul olurum,
Çağlasamda, bakma bana öyle,
Yağsada sicim gibi.üzerini örterim....
Hayat,rüzgarın nereden estiğini bilemessin,
Telefonun öteki ucunda,
Hafif boğuk sesinle karşıladın,
Hafızalarımdan yıllardır çıkmadın,
Kusursuz tanrıça gibiydi varlığın..
Duvardan indirmediğim portren,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!