Yüreğini yardığın
Elinde tek kalanın saydığın
Bir varmış bin yokmuş varlığın be neçe...
Ne yoklardan var etmişim seni ömre...
Uyruğu yürek...dili dilsiz
ve sağırına avaz vurmuş bir çene...
Kirpiğinden kaşına köprü kurulur
Karasında dinlenmedik acımı ola...
O yoksul yüreğe dil mi uzanır
Sözünden dönen yar mı ola...
Yüreğin neçe...
Yüreğin kalem olup dökünce ahlarını...
Gözlerin iki kurşun çekince dil silahlarını...
Ve tamda şuramda susar ya dilim haklarını...
Şafağa sen kala yokluk inme gibi iner
Aymayan ayamayan gün sınar canımı...
Toplanın uykularım huzurdan gidiyoruz
Dağılın ömrümden gönülden yitiyoruz
Birikin yaşlarım içimden sızıyoruz
Konuş yüreğim dilimden susuyoruz
Dağılma dağıma neçe
gecenin eteklerinden düşen yokluğundur payıma...
Ağza alınmayacak küfürler beynim ortasında
Ya çık gel
Yada gel işte...
Dağsuyum yüreği dağınca dağlanan suyum
Nede güzel ayak atmış yüreğin doğaçlarına
Senin yanarak dillediğin
Benim üfleyerek dinlediğim
Yol boylarınca...
Ve çatınca kırkıma kırkları karışmış acımla
Kurumuş papatyasında şiirler
Hangi yitik ömürdendi öyküler
Bana senden kalan bu izler
Gel otur yanıma gün ola yarına
Öyle kolayındamıdır ağlamak
Cebinde düş tutana
De be ömrüm...
Hangi kuytulara girdi sevdan...
Kimlere yandın bu yanık kokusunu nerden aldın...
Kimin izi kaldı kapı eşiklerinde de o aralıktan gözleri hiç ayırmadın..
Kimin biletiydi kesilen bana...yüreğin garından bir türlü uğurlayamadığın
Yandım işte dağların kadar
Hakkın ömre biçtiği kader
Değişmiyor alın yazı
Gel de bir gör şu enkazı
Bildim aç ile toku
Hangi bulvarında bulunmazın neçe
De hele...
Öd kopmasında yarılan bağrın can çıkmazında
Bu gece...
Neydi eğreti duran yüreğe
Dağ şafağına küsmüş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!