Bazen kullanmazsın, bazen de bolca
Kullanırsın, hayret! Acep nedendir?
Çokbilmişlik var ya, sonu elemdir.
Virgülle noktada severler seni!
Sağlı sollu nokta komşu olunca
İnsanlığın hâli beter mi beter;
Hâlbuki bu dünyâ herkese yeter...
Kendi rızkımızı yer ve içeriz;
Ömrümüzü yaşar, sonra göçeriz...
Kuraklık ve kıtlık, doğal âfetler
İyilik etsen, yolunu şaşırırsın;
Elini versen, kolunu kaptırırsın...
İleri gitsen, akıl karıştırırsın;
Yorma kafanı, kendi hâline bırak...
Bir selâm versen, borçlu çıkıverirsin;
Uçan kuştan, esen yelden bile hesap sorar olduk;
Dalında gül kalmayınca gül gibi sararıp solduk.
Özümüzle barışıkken aynalara bakmaz olduk;
Dost kazığı yiye yiye hüzün ve öfkeyle dolduk.
Türkçede tek sese tek harf ilkedir;
Bazı ekler özgün kullanım ister.
Yanlış kullanırsak, gülünç oluruz;
Yazım kuralları böyle öngörür.
Cümlenin sonuna nokta, üç nokta,
Zulmetmeyin, çektirmeyin bu millete daha fazla
Hak etmiyor güdülmeyi ne kaprisle ne de nazla
Bırakınız tartışmayı ve kavgayı sözle sazla
Necip millet, âli devlet çok güçlü ve sabırlıdır.
Milli birlik beraberlik ruhumuzda ezelden var
Gözüm yok hiç kimsenin malında ve şanında;
Değeri yok malın da, şanın da nazarımda…
Değerlendirmek gülünç insanı varlığıyla;
Kabullenmek gerekir doğrusu yanlışıyla...
Sözüm yok hiç kimseye ne ileri, ne geri;
Aklın zembereği kurulur her an
Çarkın dişlileri duraksamadan
Çalışır, arada birden yavaşlar;
Hüzün ve sıkıntı benliği kaplar!
Hüznü, sıkıntıyı irade gücü
Geldik, gidiyoruz. Ne zaman, nasıl;
Bunu bilmiyoruz. Öyle bir fasıl
Ki yaşadığımız, özünde asıl
Olan varlığımız ve inancımız.
Yoktuk, şimdi varız. Yarın n’olacak;
Aptal derecesinde iyi niyetli, derler;
Acıma duygusuyla bile alay ederler.
Merhametten marazın doğduğunu bilirim;
Yine de hiç vazgeçmem, insanları severim.
Damarına bassan da pek hoşgörülü, derler;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!