bir sarmaşık yüreğimin sürgünü
yeşertmeye suluyorum gözyaşımın kesiğinde
akan gözyaşım solduruyor yaprağını milim milim
akma be gözyaşım bırak yeşersin sarmaşığım.
dolansın içimdeki ağrıya
Dertlerim girdap olmuş çeker içine
Çareler içinde çaresizliğim alır içine
Dört bir yanım bağlanmış çözülmezcesine
Hüsrana yol almış yelkenli gibi
Bir hüzün denizinde yüzer gibiyim
Bir iki masa,
Kırık sandalye,
Al sana kafeterya.
Kül tablaları kaldırılmış!
Tütmüyor sigaralar,
Yasaklanmış!
Dökülmüş gül yaprağı misali
Sinemde erir yaşananlar
Hafızam açınca kilidini
Dökülür birer birer anılar
Geriye şöyle bir bakarım,
Güneş doğsa ne çıkar
Doğmasa ne
Kapanmayan yaraya
Merhem olmuşsa acılar..
Gece siyah olsa ne çıkar
Bir karış toprağımı verir miyim ellere?
Gözden çıkarabilir miyim bir zerresini?
Yurdumu peşkeş çektirir miyim?
Verir miyim be verir miyim?
Ben Türk Anasıyım.
Hadi şimdi git istersen
Yolları boş bıraktım
Durmadan hiç mola vermeden
Ardına bile bakmadan
Git gidebildiğin kadar
Dağların eteklerine serilmiş su gibi
Usta terzi elinden çıkmışçasına
Emeklerin verildiği, göz nurunun
Hayat bulduğu bir eser, bir şaheseri
Gel gör, Adı AKSÖZEM
Bir gün biliyorum gideceksin
Gittiğin o yerde aklına geleceğim
Belki ağlayacaksın
Bir şarkı duyacaksın uzaktan
Bizim şarkımız diyeceksin
Ben hayatın tezgâhında
İlmek ilmek umut dokudum
Her bir ilmeği atarken
Birer birer sabır okudum
Bazen de ilmekleri kaçırdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!