Yaşamin sırına usta eyle, yar beni
Bir gülün goncasına, Zar eyle can bizi
Ömrümüze zaman, biçilmez bizim
Bu zamana Saat eyle, can bizi
Hak yoluna dön, doğru at ayağın
Yetiş ömür geçiyor, sen hakka sığın
Bitiyor gençlik, geçiyor çağın
Söz dinle oğul, yazıktır size
Kötülük kaplar olmuş, dört bir yanı
Hüzünlü durgun bir karanlık
Gürleyen kalpler, huzurlu
Cenk misali, karışmış bir ortam
Ama; gönüller huzurlu
Neyledim dostum, kötü olacak
Dost bildiklerim, Düşman olacak
Hangi yerler bana, mesken olacak
Ömrüme biçtiğin, bu kefen niye
İsyanım gelir derinden derine
Bir yanda zulüm, bir yanda işkence
Fikir yasaklanmış, suç sayılmış düşünce
Kıymetin anlarlar, ancak sen ölünce
Giden geri gelmez inan arkadaş
İçimiz kan ağlar, dıştan hoş göründük
Bir bakiş bir bakışa
Neler neler anlmatır
Bir aşık bir aşığa
Çok can, aşık usatır
Sormuşlar bir deliye
Yola çıktım hüzünlü Lice ye
Ağır ağır, daha iyi görüyüm diye
Sevgiyle atım adımlarımı, Lice ye
Her gerçeği görüyüm diye
Yıkılmış yakılmış her yer, gördüğümde içim ürperdi
Bitmiyor hasret, bitmiyor gurbet
Tükeniyor içimde, bitmeyen gurbet
Sana dönheceğim, birazcık sabret
Bekle yetmiş üç gün kaldı sevgilim
Bitecek bu hasret, sana kavuşacağım
İnsan doğar, sonra ölür
Özüne bak, iyi düşün
Tüm tabiat, doğar ölür
Özüne bak, iyi düşün
Yaratılan, ölümlüdür
El le tutuşup, dolaşamadık
Göz göze geldik, konuşamadık
Aşk ile dolduk, anlaşamadık
Üzülme gülüm, kader utansın
Hayat bir masalmış meğer, bilemedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!