ay çıplak bir yosma gibi salınıyor
gecenin sağrısında bir kara sancı
hançer vursan duymaz ağrısını
bütün sokakları sırılsıklam kentlerin
sanırsın dolup taşacak nehirler
sevinçli sesler unuttuk o kentlerde
bulanık bir ırmaktır yalnızlığın şimdi
pencerende güvercin ötüşleri beklersin
kırık bir dal gibi tan atışı koynunda
yatarken öyle sefilce
göğsündeki akkor dağlamaktadır tenini
yitip giden bir aşkın öyküsü
bilincinin merkezinde
boynu bükülmüş anılar denizindesin
kimi zaman acı bir tebessüm yüzünde
yaşamına sardığın ülken, doğduğun kent
ölgün bir yeşil gibi yatar düşlerinde
bakışlarına gül ekmişsindir zamansız
gecikmiş bir bahar gibi beklersin şimdi
oysa rengine doyamamıştın akşamların
ellerini titretirdi damarlarındaki devinim
pervasız ışıldardı yüzünün zerreleri
alışmıştın acının bin türlüsüne
şimdi bulutsu hüzünler altından
sök al gülüşlerini ve savur üstüme
ki, yeniden başlanabilsin umudun türküsüne...
Kayıt Tarihi : 1.8.2005 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
&
'şimdi bulutsu hüzünler altından
sök al gülüşlerini ve savur üstüme
ki, yeniden başlanabilsin umudun türküsüne...'
kutlarım sayın vurgun. Yusuf İPEKLİ
Tebrikler ve sevgiler...
bulanık bir ırmaktır yalnızlığın şimdi '
Özlem, sitem, isyan... Ama güzel bir şiir.. Tebrikler...
Günes kahpe, sen kizila boyama...
Kizil senin neyine, bende askin rengi var,
gel yuregimdeki yarayi sar.....
.. dedirttiniz bana.. sevgimle.dost.
TÜM YORUMLAR (5)