İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
ne sır umut, ne de sır veriyorsun
gemiler gidiyor, sen gidiyorsun
sulara yansıyor yeşil gözlerin
hüzün dalga dalga, ıssız ve derin
beni İstanbul’a terkediyorsun
sensiz ne şehrayin, ne deniz kalır
gidersin, harabe olur İstanbul
martılar göç eder; sular alçalır
kendini çöllerde bulur İstanbul
güneşi rengarenk şavkınla gökte
saçlarını tarar iken bulurum
beyazı, gecenin çizgilerinde
ellerini arar iken bulurum
sensiz çözülür mi gül ve mu/amma
yüreğimden hala habersiz misin
adını göklere yazarım amma
mehtabı kaybolur düşlerimin
Kayıt Tarihi : 2.2.2001 21:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güne düşen şiir ...
Rabbim böylelerine gerçek İslami şuurlar lütfetsin amin!
Yukarıdaki dizedeki ilk sır sözcüğü sanırım bir sözcüğü olacak zira Nurullah Genç gibi birisi aynı dizede aynı sözcüğü iki kere kullanmaz.
Şiire gelince bütün şiirleri gibi harika ötesi
Seçenleri tebrik ederim.
"ne sır umut, ne de sır veriyorsun" NE SIR UMUT ne demek?
TERLETMEK değil, TERK ETMEK...
hala da yanlış yazılmış. "hâlâ" olacaktı.
TÜM YORUMLAR (10)