Sana mektuplar yazdım..

Suskun Adam Zeynep
155

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sana mektuplar yazdım..

Her gece sayfa sayfa şiirler, mektuplar yazdım sana.
Her kelimeyi içimden söküp aldım, birer damla kan gibi akıttım kâğıdın üzerine.
Satır aralarında, gözyaşımın izi kaldı.
Bazı kelimeler karardı, bazıları silindi; ama hiçbirini yarım bırakmadım.
Çünkü her satırın ucunda sen vardın.

Çoğunu okumadın bile…
Belki hiç eline bile almadın, belki de aldın ama bir kenara bırakıp unuttun.
Ben, senin yokluğuna kelimelerle tutunurken,
sen belki o kâğıtların varlığından bile habersizdin.
Şimdi önümde boş bir sayfa, elimde kırık bir kalem…
Ve içimde doldurulamayan koca bir boşluk.
O boşluk büyüdükçe, ben küçülüyorum sanki.
Uyku terk etti gözlerimi artık;
her gece bir uyanıklık nöbeti, her gece kendimle bir hesaplaşma sanki.

Olur olmadık anlarda geliyorsun aklıma.
Bazen bir şarkının nakaratında,
bazen kaldırım taşlarının arasına sıkışmış bir çiçeğin direncinde,
bazen de yalnızca sessizliğin ortasında.
Hiçbir sebep yokken bile aklıma düşüyorsun.
Dayanamıyorum; kendimi dışarı atıyorum.
Bu aralar sabahları daha çok yürüyorum;
adımlarım yorgun, ciğerlerim dolu, kalbim ağır…
Ama yine de her adımda biraz olsun hafifliyorum.
Sokakların ıslak kaldırımlarında yankılanan adımlarım,
içimde söyleyemediğim her şeyin sessiz çığlığı oluyor.

Gündüz bir şekilde akıp gidiyor;
kalabalık, uğultu, koşuşturma bir nebze oyalar gibi oluyor beni.
İnsanların telaşında kendi sessizliğimi saklıyorum.
Ama geceye hasret vurunca, sabah olmuyor.
Zaman ağırlaşıyor,
saatler taş gibi duruyor yerinde,
ve ben o taşların altında eziliyorum.

Gökyüzündeki yıldızlarının nöbetini de bırakalı günler oldu.
Eskiden her birine senin ismini verirdim;
gözlerimi her göğe kaldırışımda, senin gözlerinle bakardım.
Şimdi ise gökyüzüne bakmaya bile cesaretim kalmadı.
Çünkü orada da sen varsın,
ve ben artık hiçbir yerde seninle karşılaşmaya dayanacak güce sahip değilim.
Merak etme, iyiyim işte… diyebiliyorum ancak.
Ama “iyiyim” sözü, içimdeki boşluğun üzerine çekilmiş ince bir perde gibi,
gerçeği saklamaya yetmiyor.

Kahveyi, çayı, sigarayı eskisi kadar içmiyorum.
Sanki azaltarak senin yokluğunu da azaltabilirmişim gibi.
Ama olmuyor işte;
yine de oluyor: günde bir paket sigara, dört kahve, sayısız çay…
Her yudumda, her duman çekişimde sen varsın.
Bir öğün yemek yemeyi de ihmal etmiyorum.
Kendimi ayakta tutmam gerek,
çünkü biliyorum; eğer bırakır, düşersem,
bu yük beni ezer kalkamam...

Erken uyuyorum bu aralar; uykuya kaçar gibi…
Ama uyku da bana sığınak olmuyor.
Gece yarısı uyanıp acı bir kahve içiyorum;
senin hiç sevmediğin o sade kahveden.
O kahvenin acısında, senin yokluğunun tadı gizli.
Her yudumda, içimde biraz daha derinleşiyor hasretin.
Şafak sökerken yeniden uykuya dalıyorum;
ama rüyalarımda bile huzur bulamıyorum.
Bazen bir anlığına sen geliyorsun,
gülüşünle, sesinle, dokunuşunla…
Ama sabah olduğunda,
yanımda yalnızca soğumuş bir yastık ve ağır bir yalnızlık oluyor.
@dsız..

Suskun Adam Zeynep
Kayıt Tarihi : 27.9.2025 08:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!