Çamlıca’dan İstanbul’u seyreyleyen tepeler
Ağaçlar gölgesinde düşten bile güzeller
Kucaklıyorken bizi, duruyor tüm yaşamlar
Bağrındaki huzurla bizlere seslenenler
Havası bir başka,toprak kokusu başka
Dillerimiz lal oldu
Yarenler seni sordu
Gönüllerin sultanı,
Yolunu gözler olduk
Hain millet saldırdı
Sözler yalan oldu kalplerse zahir
Koskoca dünyayı yuttu bir kahır
Anlamadı dünyada, bıraktı ahir
Oysa ki ne idi ne yaptı mahir
Kalplerde olanı söyle kim bilir
Hani cümlemiz Adem'dendi
Özler parça nurdandı
Sevgi, kalp ve gönüllerde
Asrilik bilinçte yaşardı
Gerçek gerçektir şüpesiz
Büyük bir ilhamsın dünyama benim
Öyle ki sevgi saçan yıldızım sensin
Rüzgarın estikçe hayat doluyor
Gönüldeki bahçem; rüzgarla benim
Gökler kararıyor yağmur başlıyor
Sevgi, eş, çocuklar ve cereyanlar
Her şey düşünüşle, hayalle başlar
Düşünceden ışımış uzaya gidenler
Hakikatler beyinden kopan fırtınalar
Engini yakın eder, varlığa akın
Düşünce Kumpasları
Zehri bala bürüyen
Karanlıkta yürüyen
İki yüzü de zehir
Patojen düşünceler
Hayatı basite alma, iyi tanı eksik kalma
Rüzgârsızdır yol sanma aşama aşama planla
Duygu yellerindense bilgi yollarından anla
Geçmiş ve yeni halinden iyi belle nerdesin!
Her gördüğün sakallıyı deden sanma
Kaçarsa kuş kafesinden
Türkü söyler bahtsızlıktan
Selamı çok gördüğünden
Bahçene hiç konmadın sen
............................................
Essin sert rüzgarlar,
çıksın fırtına,
çaksın şimsek ve yıldırımlar,
.....................................
.....................................
.....................................




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!