Adem oğlu namzı yazdırmalı
Ki azrail gelmeden mezarın kazmalı.
Ölmeden vasiyetini yazdırmalı.
Ey gönü sırtında olan namaz erleri.
Ölüm gelip yakamıza yapışmadan,
Ben sana meftun ben sana pervane artık
Şu aciz yüreğimi okşa biraz artık
Kİ! kendine gelsin azıcık.
Ey yüreğimdeki ece
Ne olur bu işin sonu sence
Mezarlara karlar yağdı
Kazma kürekler can buldu
Dar dar kuyular kazıldı
Aslında gittikleri yol sapaydı
Sonunda yol ikiye ayrıldı
Biri irem bağlarına firdevs cennetine
Biri derinliği yetmiş yıllık derinliteki kuyuya
Herkes doğru yolu bulsun,alın size irade
Biletlerinizi kur-an dan alın
Aşkımı unuttuğumu unuttum ekmeksizlerde
Sabrımı zorladılar çünkü sabırsızlıklarda
Aklımı sınadılar ondan sonrada
Ehil olmayan eyersiz insanlarda
Susun dedim susmadılar susmadılar
Dolu gelmiş boş gidenlerin
Nefesini boşa harcayanların
Gücünü kuvvetini heba edenlerin
İyiye güzele nazar edenlerin
Güçlüyü koruyup zayıfı ezenlerin
Hasmıyım ben,ezenlerin üzenlerin
Ekemeğine zehir katılmış
yarım tas suyuna dahi ortak olunmuş
Artanınada haram zehri katılmış
Susuz ekmeksiz bırakılmış
Çorak toprakların ortasında
derin ve susuz kuyuların başında.
Deşifre olmuş sırlarım kendime karşı
Uzun uzun yürüyüşlerde gezdiğim çarşı
Sinesinde yuttu beni cümle eleme karşı
Gözümü kırpmadığım derin bakışlara karşı
koru beni kolla beni ey habersiz sevda zırhı
İkiside toprakta doğmuşlar
Toprakta yaşlanmışlar
Ey kerpiçsaraylar!
Annemi,babamı,dedemide
Bağrına basan iki alemdede
virane saraylarda yaşadım,
İdeallerim uğruna.
Kuru ağaçlardan meyveler bekledim,
Belki diye.
Çorak topraklara umutlarımı ektim
Belki yeşerir diye.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!