Buldumki ne buldum
Sağolasın anam sağolasın babam
Yuvarlanıp kapağımı buldum
Davul olup dengi dengime çaldım
Yad ellerde ararken köyde buldum
Kısmetim arayıp kendim buldum
İçimdeki avareliğin ademe savruluşunu
Ve son geldi sona dayandı sınırı geçmiş mayınlargibi
Yanlız kimsesiz bir başına derin sessizlikte.
Selvilrin gölgesinde değilim artık inan
İçinden geçen orman tükendi umutlarımın
bende içindeyim ezelden beri
nedir şu pazarın ölü saatleri
lal-ı zar mı bi-zar mı?
kelimeleri gömdüm
susmam ondandır
Yani her zaman giden ve gelen ve gelen yolcu var
Derken daldım kulağımın içinmdeki melodiye.
Şimdi iç alemimdeyim kendimi dinlemekteyim,
Ses derinden gelen ağıt sesi,
İçten içe yanan saman alevi gibi.
Bir ney sesi gelir geçer yüreüimi dağlayarak.
Çatlasın aynayı boyayanlar
Bir depremde ayna kırıldı
Yarasa çığırmaktan yoruldu
Yorgunluğa çaresiz,vuruldu
Bir gürültü ile kanadı kırıldı
O ise seni düşünmekten yanar
Üzüldüm!
Gönül pencerenden içeri süzüldüm
Loş ışıklar altına,çektiğin
Alemini gördüm
Ve gün doğdu yüreğimdeki
Karanlık gölgelere
Tan gelmeden
işte o an
Gönlümdeki denizde
Bulutların arkasından
Gelmezmiola
Yağmuru çağırdım
Yanaklarımdan
Düşmezmiola
Tebessümle
Gönül bahçemdeki mezarlığa şöyle bir baksan,
Gönül bahçemdeki mezarlığı bir görsen.
Endiişe etmeyesin dolmaz bu mezarlık.
Dünya nasıl asırlardır ölülerle dolmuyorsa.
Bizimde sinemizdeki mezarlık dolmaz.
Çünkü, bir alemdir her insan.
Yürüdüm sana doğru sağanak altında
Umut sırtımda,iliklerime kadar yağmur sırtımda
Gülüm umudum tükenmiş değildir
Göz pınarlarımdaki su tükenmedikce
Ayaktayım ben takatim tükenmedikce




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!