Karanlık yine çepeçevre karanlık
Bedenim yorgun, ruhuma çökmüş darlık
Enfüsi hezeyanlar boğuyor artık
Bende suskun ve bedbin varlık
Nihayetsin arzularım silindi beynimden
Hayaller, güller ve sümbülden bir bahçe
Tek sahibi sen, nevbaharı beklerken
Uykudan önce, dolanırken kendinde
Gözlerin kapalı, koca bir alem içinde
Şimdi senaryo, senin oyuncular sendendir
dışarıda yağmur var
içimde bir ürperti
uzaklarda bir dost var
arada özlemin perdesi
vuslatın penceresi
hafif aralanmış
salınıpta yürürken yolunda, kader
hazan çiçekleriyle ekili keder
büyüyen hasretim vakit olmuş seher
bedenim soğuk, ben kalmışım derbeder
yalan değil, sende gözlerimdir kayıp
Kayboldum yılların bıraktığı izlerde
Merhameti yok yolların, uzayıp giderken
Gidiyorum, ayaklarım yüreğimin peşinde
Bir yer var, arıyorum, ufkun ötesinde
Geçti zaman, durdum bir hisarın avlusunda
Düşlüyorum
Güneş batmak üzre Çeşme'de
Bahar mevsimi son deminde
Atmışım yorgun bedenimi sahile
Kızlıca bir ufuk var önümde
Çıplak ayaklarım kumsalı yalıyor
hatıramda kalan bir suskun bakış
yüzümde busenden bir kızarıklık
hala bir imza gibi izini taşıyor
sana meftun umutlarım yaşıyor
gölgende kayıp senelerdir dolanan
duy beni ey nazlı sabah
gene umutlara uyandım
kederleri bırak makus gönül
şu Ilgaz`ın akbeak eteklerine
ve Kasta, berakat şehri
Kıştayım, marazdayım sensiz
Kalbim zar zor atıyor çaresiz
Sana haykırıyorum, sesim donmuş
Kıştayım, hasretim tarifsiz
Yüzüne değen ellerim titrek şimdi
Kabrin mermer taşına bakarken hüzünle
Bir yolculuğu seyrettim âlem-i misalde
Başında bekliyor seven ve sevilenleri
Nefesler tutuluş, nefesi tükenmiş biri
Gün geçirmiş, felekten geçmiş bu âdem
Ustad Merhaba,
Müsaade ederseniz, isminize atıfda bulunmak suretiyle , şahsınıza ait aşağıdaki satırları facebook günlüğümde kaleme aldığım serancamımım girişinde kullanıyorumç
"Bir hüzünlü serencam yaşarken minik yüreğim, senelerdir bir yunus misali bazen başını çıkarır bir hayat nefesçik ...